12. Ceza Dairesi 2018/1412 E. , 2018/4324 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 14/09/2017
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/2 ve 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca anılan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/382 esas, 2014/656 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle hükmün açıklanarak, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/2, 62, 50/3 ve 52/2-4. maddeleri gereğince 500.-TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 52/4. maddesi uyarınca adlî para cezasının cezasının 2 eşit taksitle tahsiline ilişkin Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/166 esas, 2017/147 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/4. maddesinde, “Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” hükmünün yer aldığı, anılan hüküm gereğince hükmedilen adlî para cezasının taksitler halinde ödenmesine karar verilmesi halinde taksit miktarının dörtten az olamayacağı gözetilmeksizin, sanık aleyhine olacak şekilde adlî para cezasının 2 eşit aylık taksitle tahsiline karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/166 esas, 2017/147 sayılı kararının bozulması lüzumu, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 05/01/2018 gün ve 94660652-105-05-11098-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/6916 tarih ve 26/01/2018 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık aleyhine olacak şekilde adli para cezasının 2 eşit aylık taksitle tahsiline karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ise de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/12/2010 tarihli ve 2010/4-210 esas, 2010/259 sayılı kararında da belirtildiği üzere, Yasa yararına bozma yöntemi, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlamak amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olarak Ceza Yargılaması Yasası’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiş olup bu denetimin konusu, maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklardır. Ancak, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir.
Tüm bu nedenlerle; somut yasa yararına bozma isteminin CMK"nın 309 ve 310. maddesinde düzenlenen amaca uygun hukuka aykırılık niteliğinde bulunmaması ve hükmedilen cezanın miktarı ve infaz aşamasında taksitlendirmenin mümkün olması nedeniyle, Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Amasya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/166 esas, 2017/147 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.