17. Hukuk Dairesi 2015/14641 E. , 2018/7662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 29/08/2012 tarihinde davalı ..."ın işleteni/sürücüsü ve davalı ...."nin ... poliçesi ile sigortacısı olduğu dolmuşta yolcu olarak bulunan davacı ..."ın davalı ... Anonim Türk ... Şirketi"nin ... poliçesi ile sigortacısı, davalı ..."in işleteni ve davalı ..."ın sürücüsü olduğu aracın karıştıkları kazada yaralandığını belirterek davacı ... için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen, ayrıca davacı ... için 20.000,00 TL ve aynı çatı altında sürekli birlikte yaşadığı annesi ... ile amcası ... için 7.500,00"şer TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 29.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı ... için 83.728,37 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili; davaya konu kazanın gerçekleşmesinde davalıya yüklenecek bir kusur bulunmadığını, maddi tazminatın hangi kalemler için istenildiğinin
açıklanması gerektiğini ve talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Anonim Türk ... Şirketi vekili; davaya ilişkin hakların saklı tutulmasının mümkün olmadığını, davacının maluliyet oranının bir üniversite veya devlet hastanesinden alınacak sağlık raporu ile tespit edilebileceğini ve tespit edilen bu maluliyet oranına göre aktüerya hesabı yapılarak uğranılan zararın belirlenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davacı tarafın zararını ispat etmesinin gerektiğini, ayrıca sigortalının kaza sebebiyle kusurunun tespitinin gerektiğini, davalının dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceğini ve manevi tazminatın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Davalı ... herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkemece, davacı ... yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile, 83.728,37 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (... şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülmek üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; davacı ... yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ..."den tahsili ile davacıya ödenmesine; davacılar ... ve ..."ın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve yaralanan davacı yolcunun amcası davacı ... yönünden manevi tazminat isteminin reddinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi (818 sayılı BK"nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, kaza tarihinde 17 yaşında olan davacı ..."ın kaza nedeniyle sol ayak üstü tarak kemiğinde kazadaki sürtünmeye dayalı yaralanma olduğunu, yine ameliyatla sol üst baldırından parça alınarak bu bölgeye yama yapıldığı, 29.04.2014 tarihli maluliyet raporuna göre meslekte kazanma gücünü %14,3 oranında kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme sürecinin olay tarihinden itibaren 4 ay uzayabileceği şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır.
O halde, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, yaralanan davacının araçta yolcu olması gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen yaralanan ... için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha ... manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, açıklanan dosya kapsamına uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekilince yaralanan ..."ın annesi ... için de manevi tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece; annenin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde özetle “ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği” hükmü getirilmiştir. Hal böyle olunca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda trafik kazası nedeniyle sakat kalan ..."ın annesi olan davacı ..."nın da manevi tazminat talep etme hakkı bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Davacı ..."ın kalıcı maluliyete de uğrayacak biçimde yaralandığı; davacı annenin oğlunun iyileşme süresi boyunca duyacağı acı ve ızdıraba sürekli tanıklık edeceği hususları gözetildiğinde, davacı annenin de manevi zarara uğradığının kabulü ile davacı ... için, somut olaya uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı biçimde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.9.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.