MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı yanca davadışı .... firması adına düzenlenen mal ve hizmet bedeli faturalarına dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla anılan şirketle beraber müvekkili aleyhine de takip başlatılmış ise de müvekkilinin davadışı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu, dava dışı şirket tarafından iş takipleri konusunda müvekkiline verilen vekaletnamenin azil ile sonlandığını, faturalarda teslim alan olarak müvekkilinin isim ve imzası var ise de bu imzaların davadışı şirket adı namına atıldığını böylece takibe konu borçtan müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, davacının davadışı şirketin taşeronu olarak hareket ettiğini bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %20 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, takibe konu fatura tarihlerini kapsayan süreçte davacı yanın davadışı şirketin sigortalı elemanı olarak çalıştığının saptandığı, aynı dönem içerisinde kendisine verilen vekaletnameyle davacının davadışı şirketin resmi kurumlardaki işlerini takip ettiğinin belirlendiği, faturaların davacı tarafından davadışı firma namına teslim alındığı, bu durumun davacının takibe konu borçtan sorumlu tutulması sonucunu doğurmayacağı, davalının asıl borçlu davadışı şirketle birlikte davacı çalışan aleyhine de icra takibi başlatması nedeniyle haksız ve kötüniyetli olduğundan bahisle davanın kabulüne, davacının takibe konu alacaktan dolayı borçlu bulunmadığının tespitiyle koşulları oluştuğundan takip konusu alacak miktarının %20"si oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.