16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3569 Karar No: 2018/4160 Karar Tarihi: 14.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3569 Esas 2018/4160 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından verilen bir kararda sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz eden sanık ve müdafii, istinaf başvuru sonucunda mahkumiyet kararının esastan reddedilmesiyle sonuçlanan bir dava açmıştır. Dosyanın incelenmesinin ardından, mahkemenin vicdani kanının oluştuğu duruşma süreci ile yapılan incelemeye dayanarak hükmün onaylanması gerektiğine karar verilmiştir. Sanık hakkında, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir. Detaylı bir açıklama için, TCK'nın bu maddeleri incelenebilir.
16. Ceza Dairesi 2018/3569 E. , 2018/4160 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.