16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1793 Karar No: 2018/4159 Karar Tarihi: 14.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1793 Esas 2018/4159 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/1793 E., 2018/4159 K. numaralı karar, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın mahkum edilmesine ilişkindir. Temyiz başvurusu yapılan kararın esastan reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtilmiştir. Hüküm, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddelerine dayandırılmıştır. TCK'nın 314/2 maddesi, terör örgütüne üye olmayı suç kabul etmektedir. 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ise terör örgütüne üye olma suçunun cezasını belirlemektedir. TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri ise, terör suçlarının cezalandırılması hakkında hükümler içermektedir.
16. Ceza Dairesi 2018/1793 E. , 2018/4159 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.