3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14397 Karar No: 2017/8393 Karar Tarihi: 08.06.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/14397 Esas 2017/8393 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kardeşini çakı ile yaraladığı gerekçesiyle mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme kararında birkaç hata yapılmıştır. Öncelikle, sanığın daha önce işlediği hırsızlık suçunun alınan yasa değişikliğiyle uzlaşma kapsamında kalmış olabileceği ve tekerrür hükümlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. İkincil olarak, tarafların tartışmasının neden ve nasıl başladığının tam olarak belirlenememesine rağmen ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği araştırılmaksızın, haksız tahrik hükümlerinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı konusunda karar verilmediği ifade edilmiştir. Üçüncül olarak ise, sanık hakkında birden fazla nitelikli halin bulunması nedeniyle asgari hadden ayrılmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiği ana kanun maddelerine uygun olarak yapılmamıştır. Son olarak ise, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği bazı ibareler nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Detaylı Kanun Maddeleri: TCK'nin 141/1, 5237 sayılı CMK'nın 253., 29., TCK'nin 3., 61., 86/2, 86/3,a-e, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddeleri.
3. Ceza Dairesi 2016/14397 E. , 2017/8393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ; 1)Sanığın, tekerrüre esas alınan ve TCK"nin 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; bu suç yönünden mahkemesince uyarlama yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2) Kardeş olan tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre, neden ve nasıl başladığı tam olarak belirlenemeyen tartışma sonrasında sanığın mağduru yaraladığı olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.10.2002 tarihli esas 2002/4-238- karar 2002/367 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılması, bu hususun tespit edilememesi durumunda da 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 3) Sanığın silahtan sayılan çakı ile kardeşini kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin bulunması nedeniyle TCK 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ve TCK 61. maddesi dikkate alınarak asgari hadden ayrılmak suretiyle eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nin 86/2, 86/3,a-e maddeleri uyarınca ceza tayin edilmesi gerekirken,yazılı şekilde alt hadden ceza tayin edilerek eksik ceza tayini, 4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulması kaydıyla, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.