16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1186 Karar No: 2018/4147 Karar Tarihi: 13.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1186 Esas 2018/4147 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/1186 E. ve 2018/4147 K. sayılı karar Silahlı Terör Örgütüne üye olma suçlamasıyla yapılan yargılamanın sonucunda temyiz başvurusunun esastan reddedildiğini belirtmektedir. Sanığın ByLock uygulamasını kullandığına dair ikrarının yanı sıra diğer delillerin suçun varlığı için yeterli olduğu görülerek karar verildiği, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun şekilde elde edildiği belirtilmiştir. Kararda atılan suçlamalar için TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanun'un 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği ifade edilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/1186 E. , 2018/4147 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın ByLock uygulamasını kullandığına dair ikrarı da gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamış; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafilerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.