1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/22571 Karar No: 2017/2778 Karar Tarihi: 22.05.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/22571 Esas 2017/2778 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/22571 E. , 2017/2778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davacı, 60 parsel nolu taşınmazın muris babalarına ait olduğunu, davalının bahsi geçen taşınmaza su havuzu yapmak ve boru geçirmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, murisin, sağlığında talep ve rızası ile içme suyu temini amacıyla taşınmazda su kuyusu açtığını ve boru döşediğini, vefatından sonra kapanan kuyuyu tekrar canlandırma amaçlı taşımaza müdahale ettiğini, davacının itirazı üzerine müdahaleye son verdiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kazandırıcı zaman aşımı nedeniyle davacı lehine irtifak ve mecra hakkı doğduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 60 sayılı parselin müstakilen davacının murisi müteveffa ... adına kayıtlı olduğu bu parselde davacı dışında başka mirasçıların da bulunduğu görülmektedir. Davacı, dava tarihinden önce yaptırdığı tesbite dayanmıştır. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/89 Değişik İş sayılı dosyasında mübrez bilirkişi raporunda 60 numaralı parselde, 31 metrekare su kuyusu kazısı yapıldığı, zemin altından 20 metre su borusu geçirildiği tesbit edilmiştir. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu"nun 718. maddesinde taşınmaz mülkiyetinin içeriği ""arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar."" şeklinde belirtilmiştir. Ne var ki, Davalının kayıttan veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının varlığı saptanamamıştır. Davalı bu haliyle 3. kişi konumundadır. Öte yandan, zemin altındaki borular fiilen çıkarılmadığı sürece yasal düzenleme karşısında haksız elatmanın kabulu gerekeceği açıktır. Hal böyle olunca iddia doğrultusunda davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar vermek isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazıyerindedir. Kabulüyle, açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.