5. Hukuk Dairesi 2018/10866 E. , 2019/4821 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 gün 2015/1-2016/1 sayılı kararı uyarınca; bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı hususu gözetilmeden, bozma sonrası düzenlenen rapordaki bedel doğrultusunda ıslah edilen bedel üzerinden karar verilmesi,
Kabule göre de,
2-İlçe merkezindeki bir taşınmaza il merkezinden emsal alınmaması gerektiği yönünde bozma yapılmış olup, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilçe merkezinde satışı yapılan taşınmazların gerçek bedelini yansıtmadığı gerekçesi ile başka ilçede bulunan satışın emsal alındığı, bu emsalin de gerçek değerinin 1,8 kat fazlasına satıldığı kanaati ile taşınmaz bedelinden indirim yapılarak metrekare değeri tespit edildiği gibi, emsal taşınmazın imar parseli mi kadastro parseli mi olduğu ve asgari vergi değeri ilgili ...... Başkanlığından sorulup rapor denetlenmeden düzenlenen rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ...... Başkanlığı ve ...... Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-El atılan ve fen bilirkişisi krokisinde A ile gösterilen alan bozma öncesinde 90,9 m2, bozma sonrasında ise 100 m2 olarak tespit edildiğinden, el atılan alanın yüzölçümündeki farkın nedeni açıklanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
4-Arsa niteliğindeki taşınmazların getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanırken, dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin re"sen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı bulunduktan sonra, takip eden dönemler için, ......"deki artış oranları dikkate alınmak suretiyle alacak miktarı hesaplanmalıdır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden yazılı şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
5-Davalı idare harçtan muaf olduğu ve bu hususta bozma yapıldığı halde, yargılama giderleri içinde davalı idareden harç alınmasına karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.