Esas No: 2022/1263
Karar No: 2022/1349
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1263 Esas 2022/1349 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan cezalandırılan sanığın davasına ilişkin İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemiyle bozuldu. Kararda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereği taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmesi gerektiği belirtildi. Sanığın üzerine atılan suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle hükmün kanun yararına bozulması kararı verildi.
Kanun maddeleri:
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi (ihlal suçu)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi (kanun yararına bozma istemi)
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ...'in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/1465 esas, 2014/1605 sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı'nın 23/11/2021 gün ve 94660652-105-17-12356-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/01/2022 gün ve KYB- 2021/145553 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/3315 esas, 2018/7246 karar sayılı ilamında; "...tebligat gideri, tahsil harcı ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği, takip öncesi ve sonrası faiz ile ödeme taahhüdünden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmediği gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında usulüne uygun olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği..." şeklinde yer alan açıklamalar nazara alındığında,
2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 24/07/2014 tarihli taahhütnamede tahsil harcı, peşin harç ve tebligat giderinin, takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işleyen faizin ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ... İcra Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/1465 esas, 2014/1605 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.