Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12514
Karar No: 2016/1622
Karar Tarihi: 09.02.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12514 Esas 2016/1622 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/12514 E.  ,  2016/1622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.08.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 26.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 09.02.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile Av. ... ile karşı taraftan bir kısım davalılar vekili Av. ... ile davalı ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, ... Noterliği"nin 04.02.1994 tarihli ve ... yevmiye no"lu satış vaadi sözleşmesine dayanarak ... Mahallesi 751 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına kayıtlı 29.430 m2"lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, murisleri ..."ın vefatından sonra temsil yetkisi kalmayan vekil tarafından satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, vekilin tanınmadığını, bedelin ödenmediğini ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/590 Esas sayılı dosyasındaki feragatin hayatta olan vaat borçluları yönünden kesin hüküm teşkil ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, satış vaadi sözleşmesindeki bedelin tamamının ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re"sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir.
    Somut olayda; dosya kapsamına göre, ... Noterliği"nin 04.02.1994 tarihli ve ... yevmiye no"lu satış vaadi sözleşmesi ile ... (...), ..., ..., ..., ... adlarına vekaleten ..., "Murisimiz ve murisi evvellerimizden diğer vereseler meyanında bizlere de ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/74 Esas sayılı 1986/912 Karar numaralı adımıza intikal eden veya etmesi lazım gelen ... İlçesi ... Köyü 751 parsel numarasında kayıtlı taşınmaz malın müvekkillerinin hissesine düşen kısımdan 29.430 m2"lik kısmın tamamını toplam 2.060.100.000 TL bedel karşılığında üyelerine her biri 150 m2"den küçük konut yaptırmak üzere satın almayı kabul eden ...ne satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, 362.100,000 TL"nin nakten ve peşin olarak alındığını, bakiye kalan 1.698.000,000 TL"nin 30 adet toplam 1.698.000,000 TL bonolar ile ödenmesini kabul ettiğini, iş bu gayrimenkulün kat"i ferağ takririni 04.05.1994 tarihinde kooperatif adına tarafından verilecek olduğunu, bu tarihten sonra kalan borç miktarı oranında 1. derece, 1. sırada satıcılar lehine ipotek konulacağını, borç bitiminde gayrimenkul üzerinde ipoteğin kaldırılacağı" düzenlenmiştir.
    Satış vaadi sözleşmesine konu kök 751 parsel sayılı taşınmazda vaat borçluları yada mirasçıları adlarına kayıtlı pay bulun...tadır. Sözleşmede belirtilen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/74 Esas, 1986/912 Karar sayılı mirasçılık belgesinin muris ..."ye ait olduğu, mirasçıları arasında ise ... kızı ..."nin çocukları olan ..., ..., ... ile ölü kızı ... çocukları ..., ... ve ..."ın bulunduğu anlaşılmaktadır. Kök 751 parsel sayılı taşınmazda ve bu parselden ifraz olan taşınmazların tapu kayıtlarında ... kızı ... adına kayıtlı payın bulunduğu görülmektedir.
    Satış vaadi sözleşmesine konu olan ... kızı ... adına kayıtlı pay, elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Her ne kadar vaat borçluları ..., ..., ... paydaş ... kızı ..."nin mirasçıları ise de diğer mirasçı ... veya mirasçıları dava konusu satış vaadi sözleşmesine katılmamışlardır. Satış vaadi sözleşmesi ile ortaklık dışı kişiye satış vaadinde bulunulduğundan sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı bulun...tadır. Mahkemece, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken satış vaadi sözleşmesinin bedelinin tamamının ödenmediği gerekçesiyle davanın reddi doğru değil ise de davanın reddi sonuç olarak yerinde olduğundan HUMK"nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi