Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14441 Esas 2016/1618 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14441
Karar No: 2016/1618
Karar Tarihi: 09.02.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14441 Esas 2016/1618 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/14441 E.  ,  2016/1618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız temyiz incelemesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 09.02.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı vekili, akitte gösterilen satış bedeli ve tapu masrafları toplamının depo edilmesi halinde davayı kabul ettiklerini, aksi takdirde davacının bedelde muvazaa iddiasını ve davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası yerinde görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Somut olayda, önalım hakkına konu 2485 ada 6 parsel sayılı taşınmazda 16.12.2013 tarihli ve 19.12.2013 tarihli akitlerle toplam 1/4 pay dava dışı paydaşlar tarafından davalıya satılmıştır. Davacı, tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, 136.800,00 TL değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece dinlenen tanıkların dava konusu akitlerde bizzat taraf oldukları anlaşıldığından beyanlarına itibar edilemez. Davacının bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanabilmesi için dinlenen davacı tanıklarının akitte taraf olmayan, satış bedelinin ödenmesi sırasında tarafların yanında olan, görgüye dayanan bilgileri bulunan kişiler olması gereklidir. Dava konusu payın keşfen belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir.
    Dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna göre davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından mahkemece, davacıya akitte gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.