Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1870 Esas 2018/4133 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1870
Karar No: 2018/4133
Karar Tarihi: 13.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1870 Esas 2018/4133 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine dair yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. ByLock delilinin hukuka uygunluğu konusunda Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onaylanmış gerekçeleri benimsedi. Ancak, sanığın suçundan dolayı atıfta bulunulan kanun maddesi (3713 sayılı Kanunun 7/1'inci maddesi) silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmaması nedeniyle yanlış olduğu belirlendi ve düzeltildi. Hükmün diğer yönleri usule uygun bulundu ve onandı. Kanun maddeleri şöyle: 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi         2018/1870 E.  ,  2018/4133 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1 delaletiyle TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın örgütle iltisaklı olması nedeniyle kapatılan okula çocuğunu göndermesi eyleminin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Yerel mahkemenin, ByLock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek, ByLock delilinin istihbari nitelikte görülerek istihbari delillerin hükme esas alındığının kabulü, ByLock delilinin incelenmesi için CMK’nın 134. maddesine göre karar alınmasının gerekli olmadığına ilişkin değerlendirme hukuki dayanaktan yoksun olup yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı ise de sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan esastan reddine, ancak;
    Dairemizin 24.04.2017 tarih 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı ilk derece kararında ve 14.07.2017 tarih 2017/1443 - 4758 sayılı ilamında açıklandığı üzere, silahlı terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY yapılanmasına üyelikten hüküm verilirken, hükümde silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinin atıf maddesi olarak gösterilmesi, bozmayı gerektirmiş ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün birinci fıkrasından "3713 sayılı yasanın 7/1. maddesi delaletiyle" kısmı çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.