11. Hukuk Dairesi 2015/7277 E. , 2016/3519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.10.2014 tarih ve 2010/135-2014/235 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29.03.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av.....ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin .. nezdinde tescilli “...” asıl unsurlu markalarının bulunduğunu, bu markalarını domates salçası üretimi ve satışında yoğun olarak kullandığını, davalının bu markalarla ve müvekkilinin ürettiği ambalajlarla iltibas oluşturacak biçimde "..." ibaresi altında taklit ürünleri piyasaya sunduğunun tespit edildiğini, müvekkili ile ticari ilişkisi bulunan davalının, bu nedenle müvekkilinin Irak devletine yaptığı ihracat hacminden ve yüksek pazar payından haberdar olduğunu, kötü niyetli bir biçimde buradan pay kazanmaya çalıştığını, davalının bu eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, bu eylemlerin men"i ve ref"ine, 200.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından gerçekleştirilen üretimin bir defaya mahsus olarak yapıldığını, ürünün yurt içinde piyasaya sunulmadığını, kaldı ki işaretler arasında da iltibasa yol açacak bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "..." asıl unsurlu tescilli markalarının bulunduğu, davalının ise "..." ibaresi adı altında davacının markasının kapsamında bulunan domates salçası ürününü ürettiği, davalının söz konusu kullanımının iltibasa yol açtığı ve bu nedenle davacının marka tescilinden doğan haklarının ihlal edildiği, anılan eylemin haksız rekabet de teşkil ettiği, mahallinde yapılan arama sonucunda tespit edilen dolu salça kutuları dikkate alınarak yapılan maddi tazminat hesabına itibar edildiği, davacının manevi tazminata da hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının markaya tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, bu eylemlerin men"ine ve ref"ine, 20.513,74 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacı adına tescilli markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, bu eylemlerin kaldırılması ve önlenmesi ile maddi, manevi tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosyaya sunulan 27.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda tazminat miktarı konusunda ürün fiyatının, 1,245 TL ve 2.25 TL olmasına göre ikili bir hesaplama yapılmış, davalı vekilince dosyaya sunulan 19.06.2014 tarihli beyan dilekçesinde de açıkça ürün fiyatının 2,25 TL olduğuna ilişkin tespitin dosya içeriğine uygun olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, ürün fiyatının 2,25 TL olduğu konusunda davacı lehine usuli müktesep hak oluşmasına rağmen mahkemece ürün fiyatının 1,245 TL olarak kabulü halinde belirlenen tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı gibi davacı tarafça delil tespiti için yapılan masrafların, yargılama giderleri hesabında dikkate alınmaması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.