15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4625 Karar No: 2019/7439 Karar Tarihi: 02.07.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/4625 Esas 2019/7439 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/4625 E. , 2019/7439 K.
"İçtihat Metni"
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheliler ...yetkilileri hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/09/2018 tarihli ve 2018/159974 soruşturma, 2018/96078 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/10/2018 tarihli ve 2018/6801 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/04/2019 gün ve 94660652-105-06-2789-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/05/2019 gün ve 2019/45055 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu . Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede ; Dosya kapsamına göre, şüphelilerin eylemlerinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun "Güveni Kötüye Kullanma" başlıklı 155/2. maddesinin; " Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur." şeklinde olduğu, şüphelilerin müştekiye ait halıları yıkamak maksadı ile teslim almalarını takiben halıları teslim etmediklerinin iddia olunduğu somut olayda, şüphelilerin ifadelerinin temin edilerek, sonucuna göre hukukî durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla; itirazın kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 30/10/2018 tarihli ve 2018/6801 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 02/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.