Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3792
Karar No: 2010/5238
Karar Tarihi: 02.11.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3792 Esas 2010/5238 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/3792 E.  ,  2010/5238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair .... Aile Mahkemesinden verilen 06.11.2009 gün ve 1198/1250 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.11.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilerek davalı eş adına kayıtlanan 10000 TL değere sahip 185 ada 1 parseldeki 13 nolu taşınmazın vekil edeninin maaş ve diğer yan ödemelerle biriktirdiği paralar ile ailesinden aldığı borç paralarını evin peşinatı için davalı eşine vermesi, ayrıca İş Bankasından birlikte kredi çekilmesi ile satın alındığını, davalının kredi ödemelerini kendisine ait ... mevkiinde bulunan evin eşyalı bir biçimde kiraya verilmesi nedeniyle 600 TL olan kira bedeli ile ödemekte ise de, vekil edeninin bu evden ayrılırken hiç bir eşya almadığı için evin eşyalı olarak kiraya verildiğini, kiraya verilen ev eşyalı olmasa idi kira bedelinin sadece 300 TL olacağını, dolayısı ile vekil edeninin edinmeye katkısı bulunduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın ½ hissesinin vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiş, 30.12.2008 hakim havale tarihli ıslah dilekçesi ile de dava dilekçesindeki taleplerini “dava konusu gayrimenkulün %50 sine tekabül eden 50000 TL"nin tarafımıza ödenmesi şeklinde” düzelttiklerini açıklamıştır.
    Davalı vekili ise, dava konusu taşınmazın vekil edenine kardeşleri tarafından bağış olarak gönderilen paralar ile vekil edenine ait önceki birikimler sonucu oluşmuş olan ve bankada bulunan 55841 TL ve 8500 Dolar üzerine İş Bankası Mersin Şubesinden alınan 26000 TL kredinin eklenmesi ile satın alındığını, evin alımı sırasında davacıdan sadece 7000 TL borç para alındığını ve bu paranın da 5000 TL sinin kendisine ödendiğini 2000 TL"sinin de ödeneceğini, dolayısı ile dava konusu taşınmazın vekil edeninin kişisel malı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların 6.2.2004 tarihinde evlendiklerini, evlenme tarihi itibariyle edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, taşınmazın evlilik birliği içinde edinilmesi karşısında tarafların yasa gereği edinilmiş mallar üzerinde %50 katkıda bulunduklarının kabulü gerektiğini, buna göre tasfiye tarihindeki sürüm değerinin yarısı oranında davacının katılma alacağı hakkı bulunduğunu, taşınmazın tasfiye tarihine en yakın değerinin 150000 TL olduğunu ancak davacının taşınmazın yarı değerini 50000 TL olarak belirleyerek bu miktarın kendisine ödenmesini istemesi nedeniyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulü gerektiği görüşünden hareketle, 50000 TL tasfiye alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine: hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 6.2.2004 tarihinde evlenmiş, 28.9.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 2.11.2007 tarihinde boşanmışlardır. Dava konusu taşınmaz ise evlilik birliği içinde 14.3.2005 tarihinde edinilerek davalı eş adına kayıtlanmıştır. Tarafların başka bir mal rejimini seçtikleri ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal edinilmiş mallara katılma rejimi kuralları gereğince çözüme kavuşturulması gerektiği ve ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında davanın, katılma alacağı isteğine ilişkin bulunduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekir.
    TMK.nun 222/ son fıkrası uyarınca bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde tarafların dava konusu mal varlığının edinilmesinde maddi bir katkısının bulunup bulunmadığının bir önemi yoktur. Diğer bir ifade ile davacının maddi katkısının varlığını ispatlamak zorunda kalmaksızın davalıya ait taşınmazın artık değerinin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) hak sahibi olacağı açıktır. Ne var ki davalı dava konusu taşınmazın, kendisine ait önceki birikimler, kardeşleri tarafından bağış olarak gönderilen paralar üzerine; bankadan 36 ay vade ile alınan kredinin eklenmesi ile satın alındığını ileri sürerek davacının katılma alacağı hakkı bulunmadığını savunmaktadır. Dosya arasında bulunan İş Bankası Mersin Şubesine ait 22.12.2005 günlü karşılık yazıda; davalı ...’ın dava konusu taşınmazın edinildiği tarihten bir gün sonra 26000 TL limitli 36 ay vadeli konut kredisi aldığı ve bu kredinin taksitlerinin ...’a ait 2238242 nolu vadesiz Türk Lirası hesabından otomatik olarak ödendiği bildirilmektedir.
    Evin alımı sırasında kredi çekildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığına ve banka cevabına karşı konulmadığına göre bu kredinin dava konusu taşınmazın edinilmesinde kullanılan kredi olduğu kabul edilmelidir. Kredi geri ödemelerinin bir kısmı evlilik birliği içinde yapılmış ise de taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarih olan boşanma davasının açıldığı tarihten sonraya kalan kredi borcunun taşınmaza ait borç olması nedeniyle, taşınmazın tasfiye tarihine en yakın tarihteki değerinin tespit edilmesinden sonra tespit edilecek bu değerden düşülmesi gerektiği açıktır. Yine dosya içinde bulunan ve davacının 6.1.2006 günlü delil listesine eklediği belgelere göre; dava konusu taşınmazın Kemal Türkmen’den 99000 TL bedelle alındığı ve 15.3.2005 tarihinde Kemal Türkmen’e konut bedeli olarak 73000 TL" nin ... tarafından gönderildiği anlaşılmaktadır. Ancak, bu paranın hangi hesaptan gönderildiği, hesabın açılış tarihi ile kaynağının ne olduğu, hesaptaki hareketlerin nedeni ve kaynağı gibi hususlar araştırılıp belirlenmemiştir. Diğer bir ifade ile davalının savunmasında belirttiği önceki birikimleri ve ailesinden gönderilen bağış paralarına ilişkin bir hesap olup olmadığı üzerinde durulmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş, davalının savunmaları üzerinde durulması, ödemenin yapıldığı banka hesabına ilişkin kayıt ve belgeler ile İş Bankası Mersin Şubesinden davalı ... tarafından alınan krediye ve bu kredinin geri ödemesine ilişkin tüm belgelerin ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, bundan sonra gerektiği takdirde bankalardan getirtilen tüm belgelerin biri hesap uzmanı ya da mali müşavir diğeri bir hukukçu ve bir inşaat mühendisi olmak üzere üç bilirkişi aracılığı ile incelenip değerlendirilmesi, tarafların iddia ve savunmaları ile yukarıda açıklanan yasa maddeleri doğrultusunda; dava konusu taşınmazın tasfiye tarihine (karar tarihine) en yakın tarihteki değerinin bilirkişi aracılığı ile usulüne uygun şekilde yeniden belirlenmesinden sonra tespit edilen bu değer dikkate alınarak taşınmaza ilişkin artık değerin ne olduğunun hesaplanması ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle eksik araştırma ve incelemeye dayalı usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve 742,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 02.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi