Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2770 Esas 2018/7624 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2770
Karar No: 2018/7624
Karar Tarihi: 11.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2770 Esas 2018/7624 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2770 E.  ,  2018/7624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yapıldığını, alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazını 28.09.2011 tarihinde düşük bedel ile diğer davalı ..."ya devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmazın borcun doğumundan önce alındığını, üzerinde takyidat olmadığını ve müvekkilinin satın aldığı tarihten itibaren taşınmazı kullandığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, müvekkiline ait araç olduğunu, borç kaynağı çek tarihinden 7 ay önce taşınmazın satıldığını belirtmiştir.
    Mahkemece, taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark olduğu, davalı ..."nın borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    Bu davalardan amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Tasarrufun iptali davalarında diğer dava koşullarının yanında, tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir. Somut olayda davacının alacağı 23.04.2012 ve 27.04.2012 tarihli çeklere dayanmakta olup borçlu hakkındaki takip kesinleşmiştir. Tasarruf ise bundan önce 28.09.2011 tarihinde yapılmıştır. Ancak çek ticari hayatta vadeli ödeme aracı olarak kullanılmakta olup, davacı alacaklıda borcun bu tarihten önce 10.08.2011 tarihinde doğduğunu ileri sürmüştür. Ancak davacının bu iddiası adi nitelikte düzenlenmiş bir sözleşmeye dayalı olduğu gibi tanık olarak bu davadan menfaati olan diğer takip borçlusunun ifadesinin esas alındığından ispat açısından yeterli görülmemiştir.
    Mahkemece yapılacak iş, tacir olan ve ticari defter tutmak zorunda olan davacı alacaklı şirket ile borçluların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak dava dayanağı takip dosyasındaki çek dayanağı ticari ilişki ve borcun doğumu araştırılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.