MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL



Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1992 ada 8 parsel sayılı 303.20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki 4 katlı bina ve deponun 23 yıldan beri ... evladı ... ve ... evladı ... ve İsmet evlatları ... ve...."ın kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. 11.06.2014 tarihinde, çekişmeli taşınmazın 1/4 hissesi şerh sahiplerinden davalı ..."a ve 3/4 hissesi ise .... Belediye Başkanlığı"na 6292 sayılı Yasa kapsamında satışı yapılarak adlarına tescil edilmiştir. Şerh sahiplerinden ..., ... ve ..., davalı ..."a çekişmeli taşınmazın 1/4 hissesinin satılmasının hatalı olduğu, davalının taşınmazdaki hissesinin daha az olduğu iddiasına dayanarak davalı adına kayıtlı payın kısmen iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, aynı konuda derdest dava bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Derdest bir davadan söz edilebilmesi için her iki davanın taraflarının, sebeplerinin ve konularının aynı olması gerekir. Somut olayda, derdestliğe neden olduğu bildirilen ve daha önce 22.04.2014 tarihinde açılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/246 Esas sayılı dava dosyasında, davacı ... ve müşterekleri, davalılar ... ve Hazine aleyhine, Soğuksu Mahallesi"nde bulunan 1992 ada 8 parsel sayılı taşınmazda yapılan kullanım kadastrosu sırasında davalı ..."ın kullanımında olduğu belirlenen alanın fazla olduğu iddiasına dayanarak bu hatanın düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu davanın açılmasından sonra, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın 1/4 hissesi 6292 Sayılı Yasa gereği şerh sahibi ..."a 11.06.2014 tarihinde satılarak adına tapuda tescil edilmiştir. Bunun üzerine, aynı davacılar tarafından davalı ... aleyhine 24.06.2014 tarihinde eldeki dava açılmış, 1992 ada 8 parselin 1/4 hissesinin davalı ..."a satılmasının ve tapuya tescil edilmesinin hatalı olduğu açıklanarak davalı adına olan 1/4 paya ilişkin tapu kaydının kısmen iptali istenmiştir. Hal böyle olunca, her iki davada ileri sürülen nedenler karşılaştırıldığında, dava sebeplerinin farklı olduğu anlaşılmakta olup farklı sebeplere dayanan davalarda "derdestlik" durumundan söz edilemez. Ancak, önceki tarihte açılmış davanın sonucu, eldeki davayı etkileyecek nitelikte olduğundan mahkemece 2014/246 Esas sayılı dava dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılması ve bundan sonra davanın esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu hususlar göz ardı edilerek, dosya kapsamına uygun bulunmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 25.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.