19. Hukuk Dairesi 2015/7682 E. , 2015/13086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 11 adet faturadan kaynaklanan toplam 416.375,21-TL" lik alacağının ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında .... İcra Müdürlüğü" nün 2010/8438 sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin öğrenci kantini işlettiğini, kantinde satışı yapılan malların birçoğunun temini için davacı ile anlaştıklarını, davacının malların tamamını alt tedarikçilerden temin ettiğini, ödemelerin daha önceleri davacıya yapıldığını, ancak davacı tarafından mal bedellerinin alt tedarikçilere düzgün ödenmediğinin ortaya çıkması üzerine müvekkil şirket çalışanı ..." ın görevlendirilerek, paraların doğrudan ..." a gönderildiğini, davacının icra takibi üzerine müvekkilinin şok olduğunu, zira belirtilen bütün faturalarla ilgili ödemelerin yapıldığını, bunun araştırılması için işyerinde çalışan ..." a 04.06.2010 tarihli ihtarname ile havale edilen paraların akıbetinin sorulduğunu, ..." ın da paraların tamamen talimat verilen yerlere ödendiğini bildirdiğini, davacının hiçbir alacağı kalmamış iken 1,5 yıl sonra alacak talebinde bulunmasının da hayatın olağan akışına ters olduğunu, 2009 yılındaki faturaların tamamının müvekkilince ödendiğini, bu nedenle müvekkili alacaklı duruma geçtiğinden takas def" inde bulunduklarını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi incelemesi ile takip konusu yapılan 416.375,20 TL tutarındaki faturaların tamamının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, bu durumda davalının ödemeyi ispatlaması gerektiği, davalı ticari defterlerinde sözkonusu fatura tutarlarını davacıya ödediğine dair hiçbir kayıt bulunmadığı, davalının, davacının borcuna mahsuben davadışı üçüncü kişilere ödeme yaptığını ileri sürdüğü ve 21 adet ödeme sözleşmesi ibraz ettiği, davacının bu ödeme sözleşmelerini kabul etmediği, davalının, davacının alt tedarikçilerine, ... aracılığı ile ödeme yaptığını savunduğu, bu yazıların matbu şekilde hazırlanmış ve tarihsiz olduğu, belgelerde "....yukarıda belirtildiği gibi, ticari emtia satışlarımızdan doğan alacaklarımızı borçlu .... (...)" un ödemesi gerekirken .... TL" yi biz firma alacaklarımızı yine yukarıda belirtilen ...." den tahsil ettiğimizi beyan ve imza ederiz...." yazmakta olduğu, belgeler altında imzası bulunanların tanık olarak dinlendiği, ürünleri kantin işletmesi bulunan davacı ..." a verdiklerini, parasını da peyder pey ... isimli çalışandan aldıklarını beyan ettikleri, bu firmaların ticari defterlerinden celbi mümkün olanlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, buna göre, kayıtlarda ..." a peşin satışların olduğu, davalı şirkete kesilen fatura ve davalıdan yapılan tahsilat kaydı olmadığı, tanık olarak verdikleri beyanlarında bir kısım işletme sahiplerinin özetle, borç ödeme sözleşmesi isimli belgeyi ilk defa gördüklerini, sözkonusu belgenin hiçbir zaman düzenlenmediğini, bu belgedeki kaşenin ve imzanın sahte olduğunu beyan ettikleri, tüm bunlara göre; davalının sunduğu bu yazıların sonradan topluca tanzim edildiği, ilgili firmaların ticari kayıtlarında gözükmediği, davacının tedarikçilerine peşin olarak kendisinin ödeme yaptığını bildirerek itiraz ettiği, bu belgelerde davacının hangi tarihte ne miktar borcu olduğunun yazmadığı, tanıkların ise kantinden mal teslim edildiğinde peyder pey tahsilat yapıldığını bildirdikleri, ticari defterlerde de peşin çalışıldığının görüldüğü, tüm bu nedenlerle davalının sunduğu borç ödeme sözleşmelerinin borcun naklini veya alacağın temliki sonucunu doğuran sözleşmeler olarak kabul edilemeyeceği, davalının ödeme iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği, yemin teklif etme hakkı hatırlatılmasına rağmen, süresinde yemin deliline de başvurmadığı, davalının sübut bulmayan savunmaları karşısında takibe konu borçla takas yapılmasının da mümkün olmadığı gerekçeleriyle, davanın kabulüne, ....İcra Müdürlüğü" nün 2010/8438 sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının iptali ile icra takibinin devamına, takibe konu alacak likit olduğundan takip tarihi de dikkate alınarak itirazın iptaline karar verilen 416.375,21 TL asıl alacağın takdiren %40" ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.