10. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5300 Karar No: 2016/3 Karar Tarihi: 11.01.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2015/5300 Esas 2016/3 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yargılanması sonucunda, 58. maddeye göre ceza verilmemesi kararı verilmesine rağmen diğer suçlama itirazlarının reddedildiğini açıkladı. Ancak, hüküm sonrasında Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme ayrıca, suç konusu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesine ilişkin kararın orijinal veya onaylı örneğine dayanılmadığı ve belirtilen bagaj numarası hakkında yeterli açıklamanın yapılmadığı için sanığın durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra, suç konusu uyuşturucu maddeden alınan numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğini vurguladı. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 58. maddesi (Tekerrüre Esas Sabıka Hükümleri), 192. maddesi (Hakaret) ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi (Nitelikli Hırsızlık) gösterilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2015/5300 E. , 2016/3 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 10 - 2015/328534 Mahkeme : ŞANLIURFA 3. Ağır Ceza Mahkemesi Karar Tarihi- Numarası : 23.06.2015 – 2015/179 esas ve 2015/196 karar Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Suç konusu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesiyle ilgili 27.02.2015 tarihli önleme arama kararının aslı veya onaylı örneği getirtilmeden, onaysız fotokopisine dayanılarak hüküm kurulması, 2- 05.03.2015 tarihli olay yeri tespit tutanağında suça konu uyuşturucu maddenin bulunduğu valizin bagaj numarasının belirtilmediği, yolcu minibüsü muavinin ve şöförünün dinlenilmediği, bu valizin sanığa aidiyetinin ne şekilde tespit edildiğinin olay tutanağında açıklanmadığı anlaşılmakla; bagajın sanığa ait olduğunun ne şekilde tespit edildiği konusunda muavin, şöför ve tutanak düzenleyicilerinin tanık olarak dinlenilmesi, sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve hükmün iptal edilen yoksunlukları da kapsaması nedeniyle, sözü edilen maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 4- Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı"nca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.