17. Ceza Dairesi 2019/13315 E. , 2020/920 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
SUÇ : Hırsızlık
Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesiyle hırsızlık suçlamasıyla açılan kamu davası sonucunda, aynı yer Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 14/11/2018 tarih, 2018/2187 Esas ve 2018/2269 Karar sayılı hükmüyle sanıkların mahkumiyetine karar verilip bu mahkumiyet hükmü suça sürüklenen çocuklar ve suça sürüklenen çocuk ... müdafii tarafından yasal süresi içerisinde temyizi üzerine,
Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 15/10/2019 tarih, 2019/6163 Esas ve 2019/12529 Karar sayılı kararıyla;
Gaziantep 3. Çocuk Mahkemesinin 2017/417 Esas ve 2018/7 Karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan verilen beraat kararlarına karşı, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısının CMK"nin 272. ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda verilen 14.11.2018 tarihli, 2018/2187 Esas ve 2018/2269 Karar sayılı “Mahkumiyet” kararlarına karşı suça sürüklenen çocuk ... ve müdafii ile suça sürüklenen çocuk ... tarafından açılan temyiz davası incelenip görüşüldü:
5271 sayılı CMK"nin 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" şeklinde düzenlendiği, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafii ile suça sürüklenen çocuk ...’ün temyiz dilekçelerinde, hükümlerin hukuki yönlerine ilişkin herhangi bir sebep göstermediklerinin anlaşılması karşısında;
Suça sürüklenen çocuk ... ve müdafii ile suça sürüklenen çocuk ...’ün temyiz istemlerinin, yukarıda açıklanan nedenlerle 5271 sayılı CMK"nin 298. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 14/11/2019 tarih ve 2019/6232 sayılı yazısı ile;
İTİRAZ NEDENLERİ:
İtiraza konu olayda Başsavcılığımız ile Yüksek 17. Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlık, suçun subutuna, vasıflandırmaya ya da cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin olmayıp itirazın konusunu, sanıklar ve sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre, yeterli sebep içerip içermediği ve dolayısıyla temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı hususu oluşturmaktadır.
Yargılamaya ve itiraza konu somut olay incelendiğinde; olay tarihinde yolda yürümekte olan mağdurun karşı istikametinden gelen ve aralarında tartışmakta olan 3 kişinin içlerinden birinin mağdura omuzuyla çarptığı ve mağdurun duraklaması üzerine de içlerinden birinin elindeki cep telefonunu alıp kaçmaya başladığı, takip eden mağdurun kaçan meçhul kişiyi yakalayamadığı, geri döndüğünde kaçan sanıkla birlikte olduğunu düşündüğü bu iki sanıkla konuşmak istediği ancak onların da kaçmasıyla dolmuşa bindiği sırada sanıkları araç içerisinde görüp yakalattığı ve haklarında kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Suçlamayı kabul etmeyen sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince verilen beraat kararının O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi duruşma açarak sanıkların ayrı ayrı 4 er yıl 2 şer ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar vermiştir. Bu kararın da temyizi üzerine Yüksek Daire temyiz dilekçelerinin yeterli hukuki sebep içermediğinden bahisle istemlerin reddine dair hüküm tesis etmiş bulunmaktadır.
İtiraza konu edilen ve çözülmesi gereken mesele, beraat kararı verilmesinden sonra Bölge Adliye Mahkemesi tarafından beraatin kaldırılarak mahkumiyet kararı verilmesi halinde Yargıtay tarafından bu hükmün temyiz incelemesine konu edilebilmesi için yeterli bir temyiz isteminin bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yargıtay kural olarak, doğrudan olay yargılaması yapmayacak ise de, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün denetlenebilmesi için delillerin değerlendirilmesinin gerekli olduğu ve sanıklar ile müdafiilerinin temyiz isteminin delillerin yanlış değerlendirilmek suretiyle, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmek suretiyle hükme ulaşıldığını bu sebeple hükmü temyiz ettiğini bildirdiği dosyanın, incelenmesi gerekmektedir.
Sanıklar ve sanık ... müdafiinin temyiz dilekçeleri içerikleri ayrı ayrı incelendiğinde;
1)Sanık ... 16/11/2018 tarihli dilekçesinde, özetle, somut olayı da anlatarak " ... mahkemenin yargılamada delil ve dayanaklara göre karar vermediğini, eksik inceleme ve araştırma yaptığınıpolisin ifade tutanaklarını tamamlattırmadan kendince doldurup zorla imzalattırdığı ... " şeklinde,
2)Sanık ... ve müdafiinin ise, 14/12/2018 ve 22/12/2018 tarihli temyiz dilekçelerinde özetle; "... Olayı ayrıntılarıyla anlatarak toplanması gereken delillerin toplanmadığını, eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığını ..." belirttikleri görülmektedir.
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesi ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesi ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesi ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlemeler gerekçe gösterilerek Yüksek Daire temyiz istemini reddetmiş ise de, somut olayda temyiz incelemesi yapılmasına bu hükümler yasal bir engel teşkil etmemektedir. Zira, sanıklar ve müdafii ayrıntılı olarak temyiz dilekçelerinde, ayrıntılı olarak toplanması gereken delillerin toplanmayarak eksik araştırma ve inceleme sonucunda yetersiz delil ile karar verildiğini, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, ifadelerin kolluk tarafından yazılarak zorla imzalattırıldığını ileri sürmüşlerdir. Bu sebepler hükmün temyizen incelenmesi için yeterli görülmelidir. Aksini kabul halinde, benzer tüm olaylarda, yerel mahkemece verilen beraat kararlarının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından mahkumiyet kararına çevrilmesi durumunda yanlış veya doğru tüm mahkumiyet kararlarının temyiz incelemesi dışında kalması gibi bir sonuç doğacaktır ki, herhalde kanun koyucunun arzu ettiği sonuç bu değildir.
Temyiz dilekçelerinin içeriğine göre, sanıklar ve müdafii, beraatten çevrilen mahkumiyet kararına karşı birden fazla açık ve somut temyiz gerekçesi ileri sürmüşlerdir ve Yüksek Dairenin red gerekçesinde belirttiği gibi yasanın kullandığı tabir olan "Hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanmasına" yönelik açık bir ifade veya teknik bir sebep gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı sanıklar ve sanık ... müdafiinin temyiz layihası ayrıntılı temyiz sebebi ve gerekçe içermekte olup bu talep doğrultusunda temyiz incelemesi yapılarak esas yönünden bir karar verilmelidir.
Bu sebeplerle; sanıklar hakkında mahkumiyete dair kurulan hükmün esastan incelenerek tebliğnamemiz doğrultusunda bir karar verilmesi talebiyle itiraz zorunluluğu doğmuş bulunduğu belirtilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
Yüksek Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 15/10/2019 gün, 2019/6163 Esas ve 2019/12529 Karar sayılı RED kararının kaldırılarak, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 14/11/2018 tarihli, 2018/2187 Esas ve 2018/2269 Karar sayılı hükmünün esastan incelenerek tebliğnamemiz doğrultusunda karar verilmesi, itiraz kabul edilmediği takdirde dosyanın itiraz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Ceza Genel Kurulu Başkanlığına tevdii itirazen saygıyla arz ve talep olunur."şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
İtiraza konu olayda uyuşmazlık, suçun subutuna, vasıflandırmaya ya da cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin olmayıp itirazın konusunun, suça sürüklenen çocuklar ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre, yeterli sebep içerip içermediği ve dolayısıyla temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı hususu oluşturmaktadır.
KARAR;
Suça sürüklenen çocuklar ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde, ayrıntılı olarak toplanması gereken delillerin toplanmayarak eksik araştırma ve inceleme sonucunda yetersiz delil ile karar verildiğini, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, ifadelerin kolluk tarafından yazılarak zorla imzalattırıldığını ileri sürdükleri, temyiz dilekçelerinde temyiz nedenleri bulunduğu kabul edilmiş,
Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/11/2019 Tarih ve 2019/6232 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 15/10/2019 tarih, 2019/6163 Esas ve 2019/12529 Karar sayılı ilamı ile sanık Cumali Kaya hakkında hırsızlık suçundan verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
Gaziantep 3. Çocuk Mahkemesinin 2017/417 Esas ve 2018/7 Karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan verilen beraat kararlarına karşı, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısının CMK"nin 272. ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda verilen 14.11.2018 tarihli, 2018/2187 Esas ve 2018/2269 Karar sayılı “Mahkumiyet” kararlarına karşı suça sürüklenen çocuk ... ve müdafii ile suça sürüklenen çocuk ... tarafından açılan temyiz davası incelenip görüşüldü:
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin ile suça sürüklenen çocuk ...’ün temyiz istemlerinin, suçu işlemediklerine, eksik araştırma ve soruşturma sonucu hüküm kurulduğuna yönelik olduğu belirlenerek maddi vakıa denetimi gerektiren nedenler dışındaki sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Katılanın soruşturma ve soruşturma aşamasında alınan beyanlarında, yaya olarak otobüs durağına giderken 3 şahsın karşıdan geldiğini, bu şahıslardan birinin geçerken kendisine omuz attığını, bu sırada diğer şahısların durduğunu, kendisinin omuz atan şahsa bakması üzerine şahsın ne oldu bir sorun mu var dediğini, konuşma sırasında... nolu hattının takılı olduğu cep telefonunun elinde olduğunu, 3. şahsın ani hareketle elindeki telefonu çekerek koşmaya başladığını, peşinden koşmasına rağmen ara sokaklarda izini kaybettirdiği, olay yerinde dönerken diğer iki şahsı gördüğünü, onlarında kaçtığını, daha sonra otobüse bindiğini, otobüsün içindeyken Şehreüstü göbeğinde okulun önünde o iki şahsı tekrar gördüğünü, otobüs şöföründen rica ederek o iki şahsın telefonunu gasp ettiklerini yardımcı olmasını istediğini, yolculardan 3-4 kişi ve şöförün araçtan inerek bu iki şahsı yakaladıklarını sonra polisin çağrıldığını belirttiği, suça sürüklenen çocukların aşamalarda suçlamayı kabul etmedikleri gibi 3. şahsın kendileri ile ilgisi olmadığını, o şahsı tanımadıklarını savundukları, katılana ait çalınan telefonun IMEI numarası üzerinden suç anı öncesinden başlayarak devam eden süre içerisinde kimlerin kullandığını, nasıl el değiştirdiğinin tespiti ile, 3. şahsa ulaşmak amacıyla arayan ve aranan kişileri gösteren HTS kayıtlarının getirtilip 3. şahsın belirlenmesine çalışılması ile suça sürüklenen çocukların soruşturma ve ilk derece mahkemesindeki beyanları ile bölge adliye mahkemesindeki beyanları arasındaki çelişkilerin sebebi sorulup çelişkinin giderilmeye çalışılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde telefonu katılanın elinden alıp kaçan şahıs ile suça sürüklenen çocuklar arasında bağlantı olup olmadığının belirlenmediği gibi buna yönelik herhangi bir tartışma değerlendirmenin de karar gerekçesinde yapılmamış olduğu anlaşılmakla 5271 sayılı CMK"nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen, gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 14.11.2018 gün, 2018/2187 Esas ve 2018/2269 Karar sayılı mahkumiyet hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nun 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK"nun 304/2. maddesi uyarınca bozma nedeni de dikkate alınarak yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine, 20/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.