Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7580
Karar No: 2016/3513
Karar Tarihi: 31.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7580 Esas 2016/3513 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/7580 E.  ,  2016/3513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada....Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/12/2014 tarih ve 2012/250-2014/348 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 29/03/2016 günü hazır bulunan davacılar vekili Av.... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkili ..."nin 1960 yılından beri .... ticaret unvanı ile endüstriyel lamba sektöründe faaliyet gösterdiğini, "... ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, müvekkili ... ile davalılar arasında müvekkili tarafından üretilen ürünlerin Türkiye"de satışı konusunda distribütörlük anlaşması yapıldığını, bu anlaşma kapsamında tarafların bir müddet çalıştıklarını, bu anlaşma devam ederken ve müvekkili ... adına 11. sınıfta 2002/28441 tescil numaralı "..." markası varken davalılardan..."nin 2010/08230 tescil numaralı ....+şekil markasını 35 ve 37. sınıflarda, 2010/60415 tescil numarasıyla 35. sınıfta ...nezdinde tescil ettirdiğini, ..."nin ortakları ile ..."nin ortaklarının aynı kişiler olduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki distribütörlük ilişkisinin 19.12.2011 tarihinde sona erdiğini, 20.04.2012 tarihinde müvekkili ...i"nin kurulduğunu, müvekkilinin bu şirket üzerinden ürünlerini Türkiye"de pazarlama ve satışına karar verdiğini, müvekkili ile davalı ... AŞ arasındaki distribütörlük ilişkisi sona erdiğinden davalının .... markasını kullanma hakkı bulunmadığını, .... markasını kullanma hakkının 556 sayılı KHK ve... Protokolü çerçevesinde müvekkiline ait olduğunu, distribütörlük ilişkisinin sona ermesi nedeniyle müvekkilinin “....” markasının davalılar tarafından kullanımına muvafakat etmediğini, .... ibaresinin davalılarca internet alan adı ve ticaret unvanı olarak da kullanılamayacağını, davalı ... AŞ"nin “...." ibaresini kullanmasının karışıklığa ve müvekkilin zarara uğramasına neden olacağını ileri sürerek, davalılardan ...adına tescilli 2010/08230 numaralı ....+şekil ve 2010/... ....+şekil ibareli markaların 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca müvekkili ..."ye devrine yahut hükümsüzlüğüne, davalı ... AŞ adına kayıtlı bulunan ...alan adının müvekkillerden Türk ..."ne devri ve tescilinin yapılmasına,
    davalılardan..."nin ticaret unvanında yer alan "...." ibaresinin kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesine veya silinmesine, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, ilgili araçların ve ilgili malların, broşür, tanıtım ve her türlü evrakın imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, taraflar arasında tek satıcılık ilişkisi bulunduğunu, .... ibareli markaların ilk defa müvekkil şirket tarafından .."de tescil ettirildiğini, .... ibaresine ticaret unvanında ilk olarak yer verenin ve markayı kullananın müvekkil şirket olduğunu, davacının müvekkilinin 2004 yılından beri bu ibareyi marka olarak ve ticaret unvanında kullandığını bildiğini ve bu duruma rıza gösterdiğini, davacı şirketlerin 556 sayılı KHK"nın 11. maddesi hükmüne dayanamayacaklarını, müvekkil firmanın davacının izni ve talebi üzerine markayı tescil ettirdiğini, yıllarca kullanıp piyasada tanınmış hale getirdiğini, haklı gerekçelerle markayı kullanmaya devam ettiğini, müvekkil şirketin markasını 35. ve 37. sınıfta tescil ettirdiğini, davacının markasının 11. sınıfta tescilli olduğunu, .... markasını Türkiye"de bilinir hale müvekkilinin getirdiğini, yıllardır ticari faaliyetinde kullandığı internet sitesinin devrinin veya hükümsüzlüğünün istenmesinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalılardan ..."nin 1995-2004 yılları arasında davacılardan ...L"nin distribütörlüğünü yaptığı, 2004 senesinde davacı ..."nin talebi üzerine diğer davalı ... ...."nin kurulduğu, ... ile davalı ... A.... arasında 2004 senesinden 19.12.2011 tarihine kadar distribütörlük sözleşmesinin sürdüğü, davacının gönderdiği 19.12.2011 tarihli yazı ile distribütörlük sözleşmesinin sona erdiği, 2002/... nolu .... ibareli 11. sınıfta tescilli markanın davacılardan ... adına kayıtlı olduğu, ... ibaresinin gerek marka gerekse ticaret unvanı olarak 1960 yılından beri iş ve faaliyetlerinde .... İtalya tarafından kullanıldığı ve...nezdinde tescilli olup sektörde tanınmış bir marka olduğu, davalıların "...." ibaresini kullanmaları ve marka olarak tescil ettirmelerinin davacılarla olan distribütörlük anlaşması ilişkisinden kaynaklandığı, ibare üzerinde aslen hak sahibi olmadıkları, davacı ... İtalya firmasının öncelikli hak sahibi olduğu, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesi sonlandırıldığından davacının KHK"nın 17. maddesine göre markanın kendisi adına devrini yahut 42.ci madde kapsamında hükümsüzlüğünü talep edebileceği, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmasada hukuki değerlendirmenin hakimce yapılabileceği, dosyaya sunulan Uzman Görüşü"nün daha teknik ve doyurucu mahiyette değerlendirmelerde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile daval...r adına tescilli 2010... tescil nolu .... + Şekil markasının KHK"nin 17. maddesi uyarınca davacı ......"ye devrine, davalı ... .."nin unvanını...I olarak kullanımı ve dava konusu olan.... alan adının kullanımının davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğundan tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, www....com.tr.alan adının Türk ....i"ne devrine ve tesciline, davalı ......."nin ticaret unvanındaki .... ibaresinin çıkartılarak sicilden terkinine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına yönelik olarak .... ibaresinin markasal kullanımına ilişkin tüm broşür, tanıtım vs. her türlü evrağa el konularak imhasına karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, davalı şirket adına tescilli markaların devri, olmadığı taktirde hükümsüzlüğü, internet alan adının iptali yahut devri, ticaret unvanın terkini ile marka hakkına tecavüzün, haksız rekabetin önlenmesi istemlerine ilişkindir.
    Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, uzman görüşüne itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
    6100 sayılı HMK"nun 293. maddesinde “tarafların, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabileceği, sadece bu nedenle ayrıca süre istenemeyeceği, hakimin, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişiyi davet ederek dinlenilmesine karar verebileceği, uzman kişinin çağrıldığı duruşmada hakimin ve tarafların gerekli soruları sorabileceği, uzman kişinin çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmemesi halinde hazırlamış olduğu raporun mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmayacağı” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre tarafların bilirkişi dışında uzmanından bilimsel nitelikli görüş almaları mümkün olup, böylece özel ve teknik konularda tarafların uzman görüşünden yararlanmaları, iddia ve savunmalarını bu görüşlerle desteklemeleri mümkün olacaktır. Uzman kişinin dinlenilmesi imkanının getirilmesiyle bir yandan uzmanlık gerektiren konuların daha iyi aydınlatılması, diğer yandan çelişkili ya da eksik veya yanlış bilgilerle yargılamanın önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
    Somut uyuşmalıkta davacılar vekilince,..."den alınan ve 26.12.2014 tarihli celse dosyaya ibraz edilen mütala mahkemece, uzman görüşü olarak değerlendirilmiştir. Davalılar vekili ise söz konusu mütalayı inceleyip beyanda bulunmak üzere süre talep etmiştir. Anayasa"nın 36"ncı maddesine göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı hak arama özgürlüğünün uygulamaya yönelik uzantısı niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta davalılar vekilinin, davacı tarafın ibraz ettiği mahkemenin de uzman görüşü olarak nitelendirdiği uzman görüşüne karşı beyanda bulunması için gerekli ve makul süre verilmeden yukarıda özetlendiği şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, HMK"nun 293. maddesinde öngörülen usul ve esaslara uyulup, davalılar vekiline savunma hakkı tanınarak oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken HMK"nun 293. maddesi hükmü nazara alınmadan ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde işlem yapılıp yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi