16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3878 Karar No: 2018/4123 Karar Tarihi: 13.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3878 Esas 2018/4123 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmaktan suçlu bulunan sanık hakkında verilen Bölge Adliye Mahkemesi hükümünün temyiz başvurusunu inceledi. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun yapılmış ve hükme esas alınan deliller hukuka uygun elde edilmiştir. Sanığın Bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağı dosyaya gelmeden karar verilmesinin sonuca etkili olmadığı belirtilmiştir. Kanıtların yeterli olduğu, suçun sübuta erdiği ve tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtilerek, sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği ve temyiz davasının esastan reddedilerek hükmün ONANMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/3878 E. , 2018/4123 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.