16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3871 Karar No: 2018/4122 Karar Tarihi: 13.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3871 Esas 2018/4122 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suçlu bulunan bir kişinin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz talebi reddedilmedi ve dosya incelendi. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı da göz önünde bulunduruldu. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olduğu, delillerin hukuka uygun alındığı ve iddia ve savunmaların eksiksiz tartışıldığı ve vicdani kanının doğru verilere dayandığı belirtildi. Temyiz davası esastan reddedilerek mahkeme kararı onaylandı. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri kullanılmıştır. TCK 53. maddesi infaz aşamasında gözetilmesi gereken bir madde olarak belirtilmiştir. TCK'nın suç tipleri doğru olarak nitelendirilmiş ve kanuni yaptırımlar uygun şekilde uygulanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2018/3871 E. , 2018/4122 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.