Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/10144 Esas 2018/4265 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10144
Karar No: 2018/4265
Karar Tarihi: 11.04.2018

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/10144 Esas 2018/4265 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle öldürme suçundan mahkum edildi. Mağdur vekili tarafından yapılan temyiz istemi reddedildi. Sanık müdafii tarafından yapılan temyiz istemleri reddedildi ancak, ceza adli para cezasına çevrilirken CMK ve TCK'ya aykırı hareket edildiği belirtildi. Bu sebeple hüküm bozuldu ve sanığın cezasının adli para cezasına çevrilmesi ve tam gün sayısının belirlenmesi gerektiği belirtildi. Kararda TCK'nın 85/1, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4. maddelerine atıfta bulunuldu. TCK'nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde ise kusur, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanın temel cezayı belirlemede dikkate alınması gerektiği belirtildi. Ancak, bu maddede yer alan \"failin güttüğü amaç ve saik\" ibaresine dayanılamayacağı açıklandı.
12. Ceza Dairesi         2016/10144 E.  ,  2018/4265 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Mağdur vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Olayda yaralanan ve eşi vefat eden mağdurun soruşturma aşamasında ve 12/02/2014 tarihli oturumda sanıktan şikayetçi olmadığını beyan ettiği ve mahkemece duruşmaya katılan olarak kabulüne dair bir karar verilmemiş olduğu anlaşılmakla, katılan sıfatı ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmayan mağdur adına vekilinin yapmış olduğu temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
    2-Sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; bir kişinin öldüğü ve üç kişinin yaralandığı olayda asli kusurlu olan sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları gereğince asgari hadden daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini yerine, asgari hadde yakın şekilde eksik ceza tayini edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin cezanın alt sınırdan ayrılarak verilmesine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,


    2-Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, adli para cezasının tespitine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. ve TCK"nın 52/3. maddelerine aykırı hareket edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan “sanığın güttüğü amaç ve saik” ibareshinin hükümden çıkarılması ile hükmün beşinci paragrafının hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen hapis cezasının, sanığın kişiliği ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 760 tam gün olarak belirlenmesine; TCK"nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 15.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.