11. Hukuk Dairesi 2015/7394 E. , 2016/3509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.06.2013 gün ve 2012/542-2013/357 sayılı kararı onayan Daire’nin 15.01.2015 gün ve 2014/1502-2015/427 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, Özelleştirme Yüksek Kurulu"nun 02.04.2004 tarih ve 22 sayılı kararı ile ...."ın özelleştirme programına alındığını, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı"nın kararı ile de ...."ın 20 ayrı dağıtım şirketine ayrıldığını, ...., ...., .... ve .... İllerindeki elektrik dağıtım müesseselerinin ..... (.....) adını aldığını, .... ile bu şirket arasında 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, 24.06.2010 tarih ve 2010/42 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı uyarınca da bu şirketteki %100 oranındaki hissenin dava dışı ...ne satıldığını, 31.08.2010 tarihli hisse satış sözleşmesi imzalandığını, .... ile .... arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 10/1, 15/2 maddeleri uyarınca dağıtım tesislerinin mülkiyetinin ve mülkiyetten gayri ayni haklardan doğan idari ve hukuki ihtilafların ...."a devredildiğini, dağıtım faaliyetlerinin .... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun ve .... tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabının .... olduğunun öngörüldüğünü, davalının 2003 yılında gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/1 Esas 2006/46 Karar sayılı kararı uyarınca, ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/258 Esas sayılı dosyada başlatılan icra takibi neticesinde 20.06.2008 tarihi itibari ile 21.462,10 TL ödendiğini ileri sürerek, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülen dava nedeniyle ödediği bedeli, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca davalıdan rucüen isteyebileceği, davalıya daha önce temerrüt ihtarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 21.462,10 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 15/01/2015 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak ...."ye gelir kaydedilmesine, 31.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı talebini, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesine dayandırmaktadır. Bu madde, "Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları" başlığını taşımaktadır.
24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, dosyamızda davalı olan ..... ile hisselerinin tamamı bu şirkete ait ..... arasında yapılmıştır. Bir başka ifade ile, sözleşmenin imzalandığı tarihte ...."nin %100 hissesi davalı ..."a aittir.
Hisse satış sözleşmesi, alıcı ..... ile satıcı .... arasında yapılmıştır. Hisse satış tarihine kadar, sözleşmede "Şirket" olarak adlandırılan ...."nin tüm hiseleri kamuya ait olup, bu satışla özelleştirilmiştir.
Dava konusu ödeme 20.06.2008 tarihinde yapılmıştır. Bu tarihte davacı ... hisseleri özelleştirilmediğinden, dava konusu ödeme, davacı ... hisselerinin kamuya ait olduğu dönemde yapılmıştır. Dolayısıyla bu ödeme şirket kayıtlarında mevcuttur. Bu nedenle, özelleştirme amacıyla hisse satışı tarihinden önce kayıt altına alındığından, davacı şirkete ait mali tablolarda yer alması gerekir. Davacı ... hisselerinin satıldığı tarihteki bilançosuna da yansıdığı ve bu bilançoya göre, davacı ... hisse değerinin belirlendiği, hisse satış sözleşmesinin imzalanması ile birlikte, Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre, alıcı tarafından, davacı ... satış tarihindeki bilançosunun bilindiğinin kabulü gerekir.
Davacı, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"nin 7. maddesine istinaden bu davayı açmıştır. Bu tarihte sözleşmeyi yapan her iki şirketin de tüm hisseleri kamuya aittir.
Davalı ise Hisse Satış Sözleşmesi"nin 9. maddesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"nin 18.6. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüştür.
Öncelikle, bu uyuşmazlığın çözümünde, hangi sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi gerekir.
Davacı ... hisselerinin satışı, özelleştirme kapsamında yapıldığından, uygulanacak hükümlerin belirlenmesinde ve sözleşmelerin yorumunda, bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun"un 1. maddesine göre, özelleştirmenin amacı, bu madde kapsamındaki kamu kuruluşlarına ait payların, "..temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir." şeklinde tarif edilmiştir. Buna göre özelleştirmenin amacı, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamaktır. Özelleştirme kapsamındaki hisse satışlarından kaynaklanan ihtilaflarda, yasada belirtilen bu amacın göz önünde bulundurulması gerekir.
Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı ... hisselerinin özelleştirilmesinden önce yapılan bu ödeme, davalıdan ve kamudan istenemez. Bu talep, 24.07.2006 tarihli sözleşmenin 18.6. maddesi ile 31.08.2010 tarihli sözleşmenin "Alıcının Taahhütleri" başlıklı 9. maddesi hükümlerine ve özelleştirmenin amacına aykırıdır. Dolayısıyla davanın reddi gerekir.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının davalı lehine bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun, karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararına katılmıyorum. 31.03.2016