MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozulacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Telefonla tanışarak arkadaşlık yapmaya başlayan sanık ile mağdurenin, gece 24:00’den sonra mağdurenin köyündeki tarlada buluşarak cinsel ilişkiye girdikleri, ilk cinsel ilişkinin gerçekleşmesinden sonra telefonla görüşmeye devam ettikleri, bir ay kadar sonra gece vakti tekrar buluşup cinsel ilişkiye girdikleri, mağdurenin 11.10.2012 tarihinde Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan ifadesine göre ikinci eylemden onbeş gün sonra yalnız olarak doktora gittiği, kayıt dışı olarak yapılan muayenesi sonucunda hamile olduğunu öğrendiği, bu durumu anlattığı, sanığın önce çocuğu düşürmesini istediği, mağdurenin kabul etmemesi üzerine aldırmayı teklif ettiği, ancak bunu da kabul etmeyen mağdurenin annesinin tedavisi için gittiği ... Gazi Devlet Hastanesinde yapılan muayenesinde hamile olması nedeniyle hastane polisine ihbarda bulunulması üzerine mağdurenin sanıktan şikâyetçi olduğu, sanığın aşamalarda mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkide bulunduğunu ikrar ettiği, zora dayalı bir ilişki gerçekleştirdiğine dair mağdurenin soyut iddiasından başka delil bulunmadığı, oluşa göre sanığın 16 yaş içinde bulunan mağdure ile birden fazla kez cinsel ilişkiye girdiğinin sabit olduğu, olayın ortaya çıkış şekli ve tüm dosya kapsamına göre eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 104/1, 43/1. maddelerinde düzenlenen .../...
zincirleme suretle reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 5237 sayılı TCK.nın 103/2, 103/6, 43/1. maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
Uygulamaya göre ise;
Sanığın, adli sicil kaydında bulunan ve bir örneği de dosyaya celp edilen ilama konu suçu işlediği tarihte 18 yaşını tamamladığı anlaşıldığından mevcut haliyle anılan ilamın tekerrüre esas teşkil etmeyeceği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK.nın 58/5. maddesine aykırı olarak, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre tutuklu sanık ..."un TAHLİYESİNE, adı geçen sanığın başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesi hususunun mahalline en seri vasıtayla bildirilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.