19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2521 Karar No: 2019/357 Karar Tarihi: 22.01.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2521 Esas 2019/357 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka, kredi müşterisi ile yaptığı sözleşmede bulunan ve davalının kefaleti olmadan kullanılan esnek ticari hesap/kredili ticari mevduat hesabının takip bakiyesini oluşturan kredi kullanımlarının tarihlerine dikkat çekerek, davalının takibe konu edilen borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davacının davasının reddedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, delil olarak sözleşme ve bilirkişi raporu incelenerek, davalının kefaletinin alınmadığı yeni bir sözleşme düzenlenerek krediler kullandırılması nedeniyle davalının takibe konu edilen borçtan sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, davacının dava talebi reddedilmiş ve davalının kötü niyetli icra takibi tazminatı talebi de reddedilmiştir. Kararda, usul ve kanuna uygun bulunan hüküm onanmış ve temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise kararda belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2017/2521 E. , 2019/357 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik eden davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile kredi müşterisi ... arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı ..."ın müşterek borç ve müteselsil kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmeleri"ne istinaden Esnek Ticari Hesap Kredisi kullandırılmış olduğunu, esnek ticari hesabından dolayı 10.895,44 TL borcun ödenmesi hususunda hesap özeti gönderildiğini, ancak bu ihtarnameye rağmen borç ödenmediğinden dava dışı Hakan Koç ve kefil davalı ... aleyhine icra takibine geçildiği, ancak davalı kefilin itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun itiraza uğrayan alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 11.05.2012 tarihli sözleşmeyi imzalamadığını, imzaladığı sözleşmenin 2009 tarihli olduğunu, geçerli bir kefaletinin olmadığını savunarak davanın reddini ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ..."ın 23/11/2010 tarihli sözleşmede kefalet imzası olduğu, dava konusu esnek ticari hesap/kredili ticari mevduat hesabının takip bakiyesini oluşturan kredi kullanımlarının davalının kefaleti bulunmayan 15/10/2012 tarihli sözleşme tarihinden sonra yapıldığı, yine 15/04/2014 tarihli kredi öneri ve onay formunda da davalının kefaletinin alınacağına dair bir şartın bulunmadığı, davalı banka tarafından davalının kefil olmadığı yeni bir sözleşme düzenlenerek krediler kullandırılması nedeniyle davalının takibe konu edilen borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davacının davasının reddine, davalı tarafından kötü niyetli icra takibi tazminatı talep edilmiş ise de takibin kötü niyetle yapıldığı dosya kapsamından anlaşılamadığından bu talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temlik eden davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 22/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.