Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/15913 Esas 2017/7645 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15913
Karar No: 2017/7645
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/15913 Esas 2017/7645 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/15913 E.  ,  2017/7645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan bonolara dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlu ..., alacaklı ile aralarında akdedilen taşınmaz devri için kendi edimi olarak 10 adet bono düzenleyip alacaklıya verdiğini, diğer borçlu ..."nun da anılan borca kefil olduğunu, sonrasında 05.07.2015 vade tarihli bono dışındaki bono bedellerini ödediklerini, fakat alacaklının ödenmiş bonoları teslim etmeyerek tüm bono bedelleri üzerinden aleyhlerine takip başlattığı itirazı ile anılan takibinin iptalini talep ettikleri, mahkemece; itirazların kabulü ile takibin iptaline ve asıl takip alacağı üzerinden borçlular lehine kötü niyet tazminatına hükmedildiği görülmektedir.
    İİK"nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. İİK"nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.
    Somut olayda, borçluların ödeme belgesi olarak sunduğu banka dekontları ve hesap ekstrelerinde, takip konusu bonolara açıkça atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklının bu ödemelerin takip konusu senetlere ilişkin olduğu yönünde bir kabul beyanı da bulunmamaktadır. Bu durumda ödeme iddiasında bulunan borçlular borca itirazlarını İİK"nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamamıştır.
    O halde mahkemece itirazın reddi yerine kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.