19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/19972 Karar No: 2020/15495 Karar Tarihi: 17.11.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/19972 Esas 2020/15495 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/19972 E. , 2020/15495 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5.maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabule göre de, 1- Sanıktan ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK"nin 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Suçta kullanılan nakil aracının, Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1573 E. sayılı dosyasında aynı nevi suçta kullanıldığının tespit edilmesi karşısında, sanığı abisi olan malen sorumlunun aracın suçta kullanıldığını bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, iyiniyetli olduğundan söz edilemeyeceği, davaya konu kaçak eşyanın nakil vasıtasının taşıma yüküne göre hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu, dava konusu eşyanın değeri ve nakil vasıtasının değeri dikkate alındığında müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gözetilmeden müsaderesi yerine yazılı şekilde iadesine karar verilmesi, 3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 3-Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu"nun davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.