11. Hukuk Dairesi 2015/8466 E. , 2016/3490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : . FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2014 tarih ve 2010/221-2014/278 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, "..., ....,.... 120,....ı, .... ve............"un ...., ...i, Adı ..., 3 Saat,.., ..., Ben Fazla Kalmayacağım,..., ...."ın ..., ...i,...a Durumu" gibi toplumda yoğun ilgi gören filmlerin yapımcı haklarının takip yetkisini aldığını, davalıya ait otelde müvekkili birlik üyesi film yapımcılarının hak sahibi olduğu eserlerin, müvekkiline herhangi bir mali hak bedeli ödenmeksizin gerek tüm otel müşterilerine açık lobi, restorant gibi mekanlarda, gerekse isteğe bağlı ücretli veya genel yayın şeklinde odalarda yayınlandığını, bu durumun 5846 s. Kanun"un 41. m. aykırılık teşkil ettiğini, "Sinema Alanında Faaliyet Gösteren Meslek Birlikleri Ortak Tarifesi" uyarınca oteller için belirlenen %15 kazanç payının mali hak bedeli olarak ödenmesi ve bu durumun aynı Yasa"nın 43. m. ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek, geçmiş 1 yıl için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL mali hak bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, otel odalarının..."in 41. m. anlamında umuma açık mahal olmadığını, yine aynı Yasa"nın 43. m. uyarınca müvekkilinin yayın kuruluşu değil otel işletmecisi olduğunu, eserlerin müvekkiline ait otelde yayınlandığına dair herhangi bir tespit de bulunmadığını, davacının %15 kazanç payı talebinin yasa ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacı meslek birliğinin hak takibi yetkisine sahip olduğu film yapımlarının abonesi olduğu radyo televizyon platformu yayınlarında yer alan televizyon kanallarındaki gösterimleri alarak, yeni bir kamu olarak nitelenebilecek otel odalarını ve otelin kamuya açık bölümlerini kullanan müşterilere ilettiği, esasen merkezi sistemden yapılan bu iletimin kamuya iletim veya yeniden iletim olarak nitelendirilmesinin somut olayda hukuki değerlendirmeyi değiştirmeyeceği, bu nedenle davacının, davalının çekişmeli filmler üzerindeki film yapımcılarının kamuya iletim hakları üzerinde bir lisans veya izin almadan kullanımın ref"ini isteme yetkisi bulunduğu, 5846 sayılı Yasa"nın 68. maddesinde belirtilen rayiç bedel ibaresinin somut olayın koşullarına göre Yasa"nın 41 ya da 43. m. uyarınca belirlenecek olan tarifedeki rayiç bedel anlamını taşıdığı, 43. madde kapsamında belirlenen tarifenin telif tazminatına esas olabilmesi için rayiç bedel nitelemesine uygun şekilde meslek birliklerince fiilen uygulanan bir tarifeye dayanması yani, tarifenin fiilen emsal kullanımlarda geçerli olması ve bu çerçevede tarifenin benimsendiği sözleşmelere esas olması gerektiği, somut olayda meslek birliğinin tarifesinin bu şekilde ve doğrudan rayiç bedele esas alınması şartlarının oluşmadığı ancak, tarifede toplam liste fiyatının somut olayda, ihlal süresine ilişkin bir yıl içinde kullanılan film sayısına bölünerek film başına bir yıllık kamuya iletim hakkının kullandırılması suretiyle taraflar arasında sözleşme yapılmış olsaydı kabul edilebilecek varsayımsal sözleşme bedeline ulaşılabileceği zira, taraflar arasında veya benzer kullanımlara ilişkin emsal alınabilecek bir sözleşme de sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile,..."in 68. m. uyarınca belirlenen 3 kat telif tazminatı olan toplam 1.840,59 TL"nin 14/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nun 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 09/12/2014 tarihi itibariyle 1.890,00 TL"dir. Mahkemece,... 68. m. uyarınca belirlenen 3 kat telif tazminatı olan toplam 1.840,59 TL"nin davalıdan tahsiline karar verildiğinden, yukarıda anılan madde hükmüne göre kabul edilen miktar temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 2,80 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.