16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3476 Karar No: 2018/4108 Karar Tarihi: 12.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3476 Esas 2018/4108 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararın konusu, silahlı terör örgütüne üye olmak suçudur. Temyiz edenlerin başvuru süresi, karar niteliği ve sıfatı gibi konular değerlendirilerek, dosyanın incelenmesinden sonra temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, savunmaların temyiz incelemesi için sergilendiği ve kararın tutarlı olduğu belirtilmiştir. Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlere karşılık yerinde görülmeyerek temyiz davasının reddine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri. Bu maddeler, silahlı terör örgütüne üyelik suçunun hangi hallerde işlendiğini, cezalarını ve diğer usul ve esasları düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2018/3476 E. , 2018/4108 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriği ve çocuğunun örgütle iltisaklı okullara göndermenin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.