Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5168
Karar No: 2021/7476
Karar Tarihi: 02.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5168 Esas 2021/7476 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5168 E.  ,  2021/7476 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya 2. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer"i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, "müvekkilinin 0701199525809 sigorta sicil numarası ile 19.09.2011 tarihinden 25.04.2014 tarihine kadar kesintisiz olarak davalı işyerinde garson olarak çalıştığını, davalı işverenin davacının sigorta girişini 25.01.2013, çıkışını 24.06.2013, tekrar girişini 18.09.2013, çıkışını 02.12.2013ve yeniden girişi 19.03.2014 ve çıkışını 25.04.2014 tarihinde yaptığını, iddia edilen çalışma süresinin tanık beyanları ile sabit olduğunu, işyerine ... Kargo ... şubesi aracılığı ile Hatay"dan gelen tütün malzemelerinin çoğunun tesliminde imzaladığı Kargı Fişlerinde ismi ve imzası bulunduğunu, ileri sürerek; davalıya ait işyerinde 19.09.2011 - 25.04.2014 tarihleri arasında fiilen kesintisiz olarak geçen çalışmada bildirimi yapılmayan çalışma süresinin tespitine karar verilmesini" talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı ... cevap dilekçesinde, "davacının 25.01.2013 tarihinde işe başladığını, daha önce işyerinde çalışma gibi bir durumunun olmadığını, 24.06.2013 tarihinde müşterilerle tartışması sonucu işten ayrıldığını, fakat daha sonra 18.09.2013 tarihinde tekrar işyerine gelerek işe başladığını, tekrar müşterilerle tartışması ve işyerine alkollü gelmesi nedeniyle işine 02.12.2013 tarihinde son verildiğini, 19.03.2014 tarihine yakınlarının ricası sonucu tekrar işe aldığını ve 25.04.2014 tarihide müşterilerle küfürlü konuşması ve tartışması nedeniyle sonucu işine son verildiğini ileri sürerek; davanın reddini" talep etmiştir.
    Fer müdahil SGK vekili cevap dilekçesinde, "davacının davalı işyerinde 19.09.2011 - 25.04.2014 tarihleri arasında davacı sigortalı adına giriş çıkış yapılmak suretiyle aralıklı olarak hizmet bildirimi yapıldığı, çalışma sürelerinin ayrıntılı olarak Hizmet Dökümü kayıtlarında olduğunu, hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek ölçüde ispatlanması gerektiğini, fiili ve gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgelerin işe giriş bildirgesi ile birlikte sigortalının çalışma gün ve sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleri ile birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bildirgeleri ve dört aylık dönem bordroları olduğunu, kamu düzeni ile ilgili bu tür davalarda çalışma olgusunun varlığının somut olarak ortaya konulması gerektiğini, çalışma olgusunun hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde somut ve inandırıcı delillerle ispatlanması gerektiğini, ileri sürerek davanın reddini" talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince; ""Davanın kabulü ile;
    Davacının davalı işyerinde 19.09.2011 - 25.04.2014 tarihleri arasında kuruma bildirilen hizmetler dışında 852 gün hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine," şeklinde karar verilmiştir.
    Feri müdahil SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu, davacının davalıya ait işyerlerinde 19/09/2011-25/04/2014 tarihleri arasında giriş çıkış yapılmak suretiyle aralıklı olarak çalıştığının hizmet döküm cetvelinden detaylı olarak görüldüğünü, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, hizmet tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirdiğinden hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek ölçüde ispatlanması gerektiğini, buna rağmen ilk derece mahkemesince yazılı delil yerine yalnızca tanık anlatımlarına dayanılarak hüküm kurulduğunu, ayrıca alınan bilirkişi raporunun da denetime elverişli olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Feri müdahil Kurum vekili, fiili çalışma olgusunun ispatlanamadığını, belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 5 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
    Dosya kapsamından, dinlenen davacı tanıklarının davalı işyerinden bildirimi bulunmadığı, davacı ile kısmen aynı tarihlerde davalı işverenlikten bildirimi yapıldığı görülen ...’nun bordro tanığı olarak dinlenmedikleri, öte yandan komşu işyeri tanığı olarak tespit edilerek dinlenen tanıkların ise resmi kayıtlarının dosya içine alınmadığı, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davalı işyerinde davacı ile kısmi olarak aynı dönemde sigorta bildirimlerinin olduğu görülen bordro tanıkları dinlenmeli, dinlenen komşu işyeri kamu tanıklarının da mükellefiyet ve ruhsat durumları araştırılıp belirlenmek ve bu kapsamda ifadeleri denetlenmek suretiyle yetersiz kaldığı dönemler bakımından ise aynı yöntemlerle diğer komşu işyeri sahipleri ya da bunların bordroda kayıtlı çalışanları tanık olarak dinlenilmeli bozmadan önce dinlenen tanıklar ile sonradan dinlenen tanık anlatımları arasında çelişki olursa giderilmeli ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
    Kabule göre de, hizmet cetveline konu bildirimler bakımından çıkış ve yeniden giriş arasındaki dönemlerin gün olarak belirlenmesinde kabule konu dönemlerin üzerinde gün sayısı belirlenmiş olması da isabetsizdir.
    O halde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün , yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi