8. Ceza Dairesi 2019/26782 E. , 2020/16386 K.
"İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - 2019/102008
Basit yaralama suçundan sanık ... ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 29 ve 62. maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2014 tarihli ve 2012/1091 esas, 2014/115 sayılı kararına yönelik, sanık müdafiinin itirazının reddine ilişkin mercii İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2014 tarihli ve 2014/137 değişik iş sayılı kararı ile,
Basit yaralama ve mala zarar verme suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Kanun"un 86/2, 151, 29 ve 62. maddeleri gereğince iki kez 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun"un 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2014 tarihli ve 2012/1091 esas, 2014/115 sayılı kararının 11/06/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, adı geçen sanığın denetim süresi içerisinde 18/11/2016 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanarak, 5237 sayılı Kanun"un 86/2, 151, 29 ve 62. maddeleri gereğince iki kez 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemenin 11/12/2018 tarihli ve 2018/291 esas, 2018/691 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre,
1- İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2014 tarihli ve 2014/137 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Soruşturma sırasında yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun"un 253/4. maddesinde yer alan “Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya talimatı üzerine adlî kolluk görevlisi, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. ....” şeklindeki düzenlemeye nazaran, dosya kapsamı itibariyle sanık ... ..."ın üzerine atılı, katılan sanık ... ..."a yönelik basit yaralama suçunun 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesine göre uzlaşmaya tâbi olduğu, her ne kadar katılan sanık ... ... kolluk ifadesinde uzlaşmak istemediğini beyan etmişse de; katılan sanık ... ..."a ve adı geçen sanığa soruşturma aşamasında uzlaşma teklif formu imzalatılmadığı, uzlaşmanın mahiyeti, kabul veya reddinin sonuçları hakkında bilgi verilmemekle birlikte, Cumhuriyet savcısı tarafından kolluk görevlilerine, taraflara uzlaşma önerisinde bulunulmasına dair bir talimatın da bulunmadığı, soruşturma aşamasında da sanığa uzlaşma teklif edilmediği, bu hâliyle işlem tarihi itibariyle Kanun ve yönetmelik hükümlerince belirlenen usûle aykırı olarak yapılan uzlaştırma işleminin geçerli olmadığı gibi, kovuşturma sırasında 16/03/2013 tarihinde talimat ile alınan ifadesinde katılan sanık ... ..."un, uzlaşmak istediğini beyan ettiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde 6763 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik de nazara alınarak, dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilerek uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilmeksizin, belirtilen nedenle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde,
2- İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemenin 11/12/2018 tarihli ve 2018/291 esas, 2018/691 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık ..."ın sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun, 5237 sayılı Kanun’un 168/1. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tâbi olduğu, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar...” kısmının madde metninden çıkarılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tâbi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı ve böylece sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, sanığın işlediği mala zarar verme ve basit yaralama suçları bakımından uzlaştırma işlemleri yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16.10.2019 gün ve 13590 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.10.2019 gün ve KYB/2019/102008 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma isteminin, mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin olması karşısında, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu"nun 6545 sayılı Kanun"la değişik 14. ve eklenen geçici 13. maddeleri ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu"nun 23.01.2020 gün 2020/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümüne ilişkin ortak hükümlerin 6. fıkrası uyarınca, kanun yararına bozma istemini inceleme görevi Yargıtay Yüksek (2.) Ceza Dairesine ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 01.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.