MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay günü müştekinin cep telefonundan aranarak telefondaki şahsın müştekiye... Emniyeti"nden aradığını, banka hesaplarına terör örgütünün sızdığını, bu nedenle hesaplarının sıfırlanması gerektiğini söyleyerek emniyete çağırdığı, müştekinin emniyete gitmek üzere yola çıktığında bu sefer tekrar aranıp emniyete gitmesine gerek kalmadığını, bankaya gitmesini ve hesabındaki paranın emniyetin hesabına aktarılmasını, daha sonra iade edileceğini söylediği, müştekinin inanarak sanık adına olan Yapı ve Kredi Bankası"na ait kredi kartı hesabına 4,500 TL para yatırdığı, daha sonra aynı şahsın tekrar arayarak kuyumcuya git kredi kartı ile altın al demesi üzerine müştekinin durumu fark ettiği, böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması karşısında eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.