14. Hukuk Dairesi 2015/14389 E. , 2016/1530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.10.2008 gününde verilen dilekçe ile mecra hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalı vekili, Davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanunun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin maliki olduğu 943 parsel sayılı taşınmaz yararına davalılara ait taşınmazlardan su yolu mecra hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı ve ... vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, daha önce davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 27.05.2013 tarihli 2013/6807 Esas, 2013/ 8031 karar sayılı ilamı ile; Aleyhine mecra hakkı kurulan davalı ..."ın 28 parsel sayılı taşınmazının kullanım şekli ve ekonomik bütünlüğü bozulacak şekilde mecra irtifakı kurulduğu, bu durumda mahkemece, Dairemizin ilkeleri doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuş, davacılar vekilinin Dairemizin bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, kesin sürede bedel depo edilmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar, Davalı ve ... vekilleri, tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden taşınmazın kullanım şekli ve ekonomik kullanım bütünlüğü korunmak suretiyle ve mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Somut olayda, mahkemece belirlenen bedelin depo edilmediğinden bahisle dava reddedilmişse de, öncelikle aleyhine mecra irtifakı kurulacak 26 parsel sayılı taşınmazın maliklerinin tespit edilerek taraf olmalarının sağlanması, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran taraflara iadesine, 08.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.