Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2276
Karar No: 2015/13047
Karar Tarihi: 19.10.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2276 Esas 2015/13047 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/2276 E.  ,  2015/13047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili şirketin davalının üretip satışa sunduğu çeşitli elektrikli ev aletlerini davalıdan satın alarak müşterileri nezdinde satışa arz ettiğini, satın alınan malların bedelinin ödendiğini, ancak ürünlerin ayıplı olduğunu, bu yüzden müvekkilinin müşterilerinden pek çok şikayet ve ürün iadesi istemi aldığını, ayıba ilişkin olarak davalıya noter kanalı ile ihbarda bulunulduğunu ileri sürerek 20.662-USD"nin fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalının temerrüte düştüğü tarihten itibaren faizi ile birlikte tahsiline ve 5.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, cihazların ayıplı olmadığını, arızaların cihaz seçiminden ve hatalı montajdan kaynaklandığını, taraflar arasındaki alışverişin “TL” üzerinden yapılmış olduğundan “USD” talep edilmesinin yerinde olmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasında alım satım ilişkisinin olduğu, satıma konu malların fiyatlarının Türk Lirası olarak belirlendiği, dava konusu cihazlardaki arızaların çalışmaya başladıktan sonra tüketicinin elinde iken çıkan gizli ayıplar vasfında olduğu, davanın yasal sürede açıldığı, davacı yanca ayıbın davalıya noter ihtarnamesi ile bildirildiği, ayıplı olan ürünlerin toplam bedelinin 37.746,31 TL olarak tespit edildiği, davacının talebi ile bağlı kalındığı, davacının müşterileri nezdinde ticari itibarının zedelendiği, manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dava konusu ayıplı ürünlerin davalı tarafa iadesi ile satış bedeli olan 36.900,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacı yararına 2.000,00-TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, satın alınan cihazların ve yedek parçaların ayıplı olması nedeniyle malın bedelinin ve uğranılan manevi zararın tahsili istemine ilişkindir.
    6762 sayılı TTK"nun 25/3 (6102 sayılı TTK"nun 23/c) maddesi uyarınca ""emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur"". denilmektedir.
    Uyuşmazlık, satışa konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktalarında toplanmaktadır. 6102 sayılı TTK.nun 23/1-c maddesinde öngörülen 8 günlük muayene süresi içinde tespit edilemeyen ancak sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların 6098 Sayılı TBK.nun 223/2 maddesi uyarınca hemen satıcıya bildirilmesi gerekir. Bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Bu durumda, gizli ayıp iddiasında bulunan davacının bu iddiasını ayıbın ortaya çıkmasından sonra hemen bildirmesi gerekir. O halde mahkemece dava konusu cihazların ayıplı olduğunun saptanması halinde belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının saptanması gerekir.
    Somut olayda; davacının davalıdan satın alıp müşterilerine satışını yaptığı davaya konu cihazların ayıplı olduğu iddiasıyla müşterileri tarafından davacıya düzenlenen iade faturalarının tarihlerinin Mayıs-Haziran ve Temmuz 2012 dönemini kapsadığı, davacının davalıya ayıp ihbarının ise 15.08.2012 tarihinde yapıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Buna göre, ayıplı olduğu gerekçesiyle müşterilerin davacıya iade ettiği mallar bakımından ayıp ihbar süresinin geçtiğinin kabulü gerekir.
    Mahkemece, dava konusu cihazlardan arızalı olan su sebilleri ile kahve makineleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bunların gizli ayıplı oldukları saptanmış ise de; halen davacı elinde bulunan ambalajı açılmamış su sebilleri ve yedek parçalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
    Bu durumda mahkemece davaya konu edilen ambalajı açılmamış su sebilleri ile yedek parçalar üzerinde de konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, ayıplı olup olmadıkları ve ayıplı ise ayıbın niteliği konusunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, ayıplı olduğunun saptanması halinde belirtilen yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı tartışılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi