16. Hukuk Dairesi 2017/4689 E. , 2017/6923 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 142 ada 1 parsel sayılı 293,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ve ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, tapu kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve temyize konu 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkemece, temyize konu 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı tarafın ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir. Şöyle ki, davacı taraf, temyize konu 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Ağustos 1303 tarih ve 227 sayılı tapu kaydına dayanmış olmasına rağmen, mahkemece söz konusu tapu kaydı tesisinden itibaren tüm dayanak ve tedavülleriyle ve varsa haritasıyla birlikte getirtilmemiş, söz konusu tapu kaydının revizyon durumu araştırılmayarak varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanakları ve dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları dosya arasına konulmamıştır. Mahallinde yapılan keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklara tapu kaydındaki sınırlar tek tek sorulmamış ve fen bilirkişisi tarafından tapu kaydı uygulaması yapılmamıştır. Yine, davacı tarafın dayandığı 19.07.1998 tarihli “tutanak senettir” başlıklı belge ile davalı tarafın dayandığı 12.11.1974 tarihli “alım satım senedidir” başlıklı belgenin keşif sırasında mümkünse senet tanıkları da dinlenmek suretiyle uygulaması yapılmamış, tanık ve yerel bilirkişilerden senetlere ilişkin olarak herhangi bir bilgi alınmamış ve fen bilirkişisi tarafından senetlerin kapsadığı alanlar kroki üzerinde gösterilmemiştir. Keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporunda, davacı tarafa ait olduğu ve sonradan kesildiği iddia edilen kavak ağaçlarının bulunduğu alan kroki üzerinde gösterilmemiş, uyuşmazlığın temyize konu 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamına mı yoksa bir kısmına mı ilişkin olduğu hususu açıklığa kavuşturulmamıştır. Ayrıca, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları getirtilmemiş ve komşu parsel uygulaması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın dayandığı Ağustos 1303 tarih ve 227 sayılı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm dayanakları, geldi-gitti kayıtları ve varsa haritasıyla birlikte dosya arasına getirtilmeli, revizyon gördüğü taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanakları ve dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu 141 ada 2 ve 142 ada 2 parsel sayılı taşınmazların hükmen tescillerine esas dava dosyaları tapu müdürlüğünden istenilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra da mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile fen ve ziraat bilirkişilerinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte öncelikle davacı tarafın dayandığı Ağustos 1303 tarih ve 227 sayılı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişisine, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın intikali ve tasarruf şekli hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tanık ve bilirkişi beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişki giderilmeli, yine taraflarca sunulan senetlerin mümkünse senet tanıkları da dinlenmek suretiyle mahallinde uygulanmasına çalışılmalı, senetlerin kapsamları ve içerikleri hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan somut olgulara dayalı bilgi alınmalı, daha sonra fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının ve senetlerin kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir, ayrıntılı kroki düzenlettirilmeli, varsa revizyon gördüğü parseller de göz önüne alınarak tapu kaydının dava konusu taşınmazı veya davacı tarafın beyan ettiği komşu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı araştırılmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tanık sıfatıyla tespit bilirkişileri dinlenilmeli, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın niteliği ve kullanım şekli hususunda keşfi takibe imkan verir, taşınmazın dört bir tarafından çekilmiş fotoğraflarıyla desteklenmiş rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.