16. Hukuk Dairesi 2017/4473 E. , 2017/6922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "kadastro hakiminin, doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde ve çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında sicil oluşturmaya elverişli bir karar vermek zorunda olduğu, çekişmeli taşınmazın geometrik şeklini değiştirir şekilde verilen hükümlerin fen bilirkişi raporuna dayanması ve bu raporla irtibatlandırılmasının hükmün infazı açısından zorunluluk taşıdığı, somut olayda ise hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda davanın kabul ve reddedilen kısımlarının harflendirilmek suretiyle gösterilmediği, dolayısıyla fen bilirkişi raporunun yetersiz ve hüküm kurmaya elverişsiz bulunduğu, bu nedenle de fen bilirkişisinden davanın kabul ve redde konu bölümlerini haritasında işaretleyip harflendirmesi ve yüzölçümlerini ayrı ayrı göstermesinin istenilmesi gerektiği" belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu 101 ada 85 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (N) harfiyle gösterilen 2.505,77 metrekarelik kısmına ilişkin kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline, kalan kısma ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli 101 ada 85 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (N) harfiyle gösterilen temyize konu 2.505.77 metrekarelik kısmının herhangi bir toprak tevzii parselinin kapsamında kalmadığı ve bu kısım üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye elverişli ve yeterli bulunmamaktadır. Dairemizin geri çevirme kararı uyarınca dosya arasına getirtilen, çekişmeli 101 ada 85 parsel sayılı taşınmazı, toprak tevzii haritasındaki 29 nolu mera parseliyle birlikte gösterir krokinin incelenmesinden, yerel mahkemenin davacı lehine tescil kararı verdiği krokideki (N) harfiyle gösterilen kısmın 29 nolu mera parselinin sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olmasına rağmen mahkemece yöntemine uygun şekilde tahsisli ya da kadim mera araştırması yapılmamış, kadastro çalışmaları sırasında komşu 101 ada 3 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 29 nolu mera parselini gösterir şekilde mera sınır krokisi ve haritası ile mera tahsis kararı ve ekleri getirtilmemiş, fen bilirkişisi tarafından kadastro paftasıyla mera sınır krokisi çakıştırılarak çekişmeli taşımaz bölümünün mera sınır krokisi kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış, hava fotoğrafları uygulanarak çekişmeli taşınmaz bölümünün hava ve uydu fotoğraflarındaki konumu ve hangi nitelikte olduğu yöntemince tespit edilmemiş, komşu köyler halkından mahalli bilirkişiler seçilerek keşif sırasında dinlenilmemiş, çekişmeli taşınmaz bölümünün komşu mera parselinden ne şekilde ayrıldığı net olarak belirlenmemiş ve varsa ayırıcı unsurlar kroki üzerinde gösterilmemiş, komşu parseller hakkında derdest ve neticelenmiş davalar bulunduğu halde bu dava dosyaları getirtilerek incelenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, kadastro çalışmaları sırasında komşu 101 ada 3 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 29 nolu mera parselini gösterir mera sınır krokisi ve haritası ile varsa mera tahsis kararı ve ekleri ilgili kurumdan getirtilerek dosya arasına konulmalı, yine toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı 1962 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait varsa hava fotoğrafları, memleket haritaları ve uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına konulmalı, 101 ada 3 parsel sayılı taşınmaz da dahil olmak üzere komşu tüm taşınmazlar hakkında derdest veya neticelenmiş dava dosyaları bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak varsa bu dava dosyaları incelenmek üzere dosya arasına getirtilmelidir. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, komşu köylerden seçilecek, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları, hayatta olmaları halinde belirtmelikte imzaları bulunan bilirkişiler ile üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendislerinden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla mahallinde keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, davacılar ve murisleri tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, taşınmaz üzerinde toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı 1962 yılından öncesinde tarım yapılıp yapılmadığı, taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, mera parselinden ne suretle ayrıldığı hususları sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişi heyetinden kadastro paftası ile varsa mera sınır krokisi ve haritasının çakıştırılarak çekişmeli taşınmaz bölümünün mera parseli kapsamında kalıp kalmadığının tespiti ve harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli, yine yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, bu yerin toprak tevzii çalışmasından önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliği, toprak tevzii çalışması öncesinde ve sonrasında tarım arazisi olup olmadığı ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın dört yönden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı, bundan sonra 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 46.madde koşullarının davacılar yararına oluşup oluşmadığı karar yerinde tartışılmalı, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.