11. Ceza Dairesi 2017/5237 E. , 2017/8778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Müşteki ... tarafından kiralanan... plakalı aracın sanık tarafından çalındığı, akabinde sanığın sigorta şirketinden hasarlı bir şekilde ... plaka ile aldığı bir başka aracın motorunu çalıntı araca taktığı, bu hasarlı aracın şasisini de çalıntı araca sonradan kaynak ile monte etmek suretiyle katılan ...’e sattığı, katılan ...’ün aracın plakasını.. olarak değiştirdiği ve aracın bu plaka ile katılan ...’ya satıldığı, ... plakalı aracın yapılan incelemesinde, müştekiye ait çalıntı araç olduğunun anlaşıldığından bahisle sanığın hırsızlık, mala zarar verme ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda;
1-Tüm dosya kapsamına göre; atılı suçu işlediğini kabul etmeyen sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın eyleminin TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu kapsamında bulunduğu gözetilmeyerek, hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Mala zarar verme suçunun başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması, kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşacağı, suça konu aracın çalınmasından sonra motor bloku ve şasi bölümünün değiştirilmesinden ibaret eylemde, ayrıca mala zarar verme suçunun unsurlarının oluşmayacağı ve sanığın bu suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin yargılamayı yapan hakime ait olması ve yapılan sahteciliğin belli bazı kişilere karşı değil, objektif olarak herkese karşı aldatma yeteneğine sahip olması gerektiği cihetle; suça konu araç üzerinde bulunan şasi numarasındaki sahteciliğin aldatıcılık niteliğini taşıyıp taşımadığının bilirkişi marifetiyle incelenip özellikleri tutanağa yazılarak belirlenmesi ve gerekçeli kararda tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm verilmesi,
4-UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş kesinleşen ve yargılaması devam eden kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak, hukuki kesintinin iddianame tarihi itibariyle oluşacağı gözetilip sanığın eylemlerinin ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi ile mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenmesi bakımından sanık hakkındaki İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/25 Esas, 2014/322 Karar, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/8 Esas, 2013/261 Karar, İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/9 Esas, 2015/637 Karar, Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/105 Esas, 2015/385 Karar, İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/493 Esas, 2016/70 Karar, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/307 Esas ve Küçükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/834 Esas sayılı dava dosyaları getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmeleri, değilse bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu bağlamda sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceği dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla hüküm kurulması,
5-Kabule göre de;
a-Hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken, suçun gece vakti işlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden, TCK’nın 143. maddesi uyarınca cezanın artırılması,
b-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” durumunda uygulanabileceği, sahteciliğin farklı tarihlerde yapıldığına dair dosyada delil bulunmadığı halde, zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
c-Sanığın gözaltında geçirdiği sürelerin TCK"nın 63. maddesi gereğince cezalarından mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d-5237 sayılı TCK"nın 53. Maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.