Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12977 Esas 2017/6917 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12977
Karar No: 2017/6917
Karar Tarihi: 24.10.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12977 Esas 2017/6917 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/12977 E.  ,  2017/6917 K.

    "İçtihat Metni"





    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALILAR : ..., ...
    DAVA TÜRÜ : TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı vekili, ....Köyü çalışma alanında bulunan ve ... sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında makul süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dava, ... çalışmaları sırasında haklarında tutanak düzenlenmeyerek yol vasfıyla haritasında gösterilmekle yetinilen taşınmaz bölümlerinin kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanılarak tapuya tescili istemiyle açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. maddesi uyarınca herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup, bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır. Yine Anayasamızın 13. maddesi uyarınca, temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. 3402 sayılı ... Kanunu"nun 12/3. maddesinde, ... sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıllık süre ile sınırlanmış ise de, ... sırasında haklarında ... tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Davacı, ... sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümü yönünden dava açtığına göre, mahkemece işin esasına girilip, yasal ilanlar yapıldıktan sonra iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanarak neticesine göre bir karar verilmek gerekirken, yasal olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; dava, ... sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 1139 ve 1315 parsel sayılı taşınmaz malikleri adına tapudaki payları oranında tescili istemiyle açılmış olup, söz konusu taşınmazlar paylı mülkiyet hükümleri uyarınca davacı ... ile dava dışı Hilmi, ..., ...,..., ... ve ... ... adlarına tapuda kayıtlı olduğuna ve paydaşlar arasında iştirak halinde mülkiyet durumu bulunmadığına göre davacı ...’nin diğer paydaşlar adına dava açma hak ve yetkisi olmadığından bu paylara ilişkin davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK"nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.