11. Hukuk Dairesi 2015/8486 E. , 2016/3473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2013 tarih ve 2011/61-2013/234 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18.563 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin..... ile yetkili servis sözleşmesi imzaladığını, 2006 yılı başlarında davalı ... yetkili servisi olarak faaliyet göstereceklerini buna göre hazırlık yapmalarının bildirildiğini, personel, araç gereç yenilenmesi yapıldığını, davalı ... ile çalışmaya başladıktan aylar sonra sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, müvekkili tarafından 16.10.2008 tarihli ihtarnamesi ile durumun açıklığa kavuşturulmasının istendiğini ancak davalının cevap vermediğini, davalıların eyleminin Ceza Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Sermaye Piyasası ve İMKB Mevzuatı ile Rekabetin Korunması Kanunu"na aykırı olduğunu, davalıların sözleşmeye ve hukuka aykırı davranışlarından kaynaklanan zararlardan sorumlu olduğu ileri sürerek yapılan yatırım bedelleri, mahrum kalınan gelir, vergi ve SSK borçları nedeniyle, 8.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili,..... ile..."nin birleşmesinin 29.06.2009 tarihinde yapılan genel kurulda kabul edildiğini,....’nin tüm hak ve borçlarının ...tarafından üstlenildiğini, davacıya uzun vadeli sözleşme ilişkisi içine girildiğinin bildirilmediğini, sözleşmenin sona erdirilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;.... servisi olarak çalışan davacının birleşme kararı sonrasında .... servisi olarak çalışmaya devam ettiği, ancak ... tarafından sözleşmenin haklı gerekçe sunulmaksızın feshedildiği, davacının yoksun kalınan kazancını istemekte haklı olduğu fesih tarihi ile sözleşmenin bitim tarihi arasında 365 gün olduğunu, bu süredeki muhtemel kazanç oranından davacının özel servis olarak çalışması halinde elde edebileceği muhtemel kazanç düşüldüğünde davacının yoksun kaldığı kazancın tespit edilebileceği, davacının 365 günlük süre için öngörülerek yoksun kalınan kâr dışındaki talep edilen fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddinin gerektiği, haksız fesih dolayısıyla toplam 3.919,65 TL tutarındaki müspet zararını talep edebileceği, davacının 1 ve 2 nolu davalı şirketlerin
birleşmesi nedeniyle birleşme bedelinden pay ve sözleşme şartlarının davalı şirket tarafından sözleşme dönemi içinde sözleşmeye aykırı bir şekilde ağırlaştırılmış olmasından dolayı uğradığı zararı ve 818 sayılı T.B.K"nın 49. maddesi gereğince koşulları oluşmadığından manevi tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.919,65 TL"nin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiz oranını geçmemek üzere değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi zararla ilgili talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamları dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti tarafından fesih tarihi olarak 2008 yılı esas alınarak tazminat hesabı yapılmış ise de, fesih tarihinin belirlenmesinde hangi verilerin esas alındığı belirli olmayıp, davacının da bu hususa yönelik itirazları giderilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmaksızın, fesih tarihinin 2008 yılı olduğunun kabulü suretiyle eksik incelemeye dayalı olarak sonuca ulaşılması doğru görülmemiş kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca, davacının, davalı ...Ş. ile birleşen... şirketinin yetkili servisi olduğu, servis ilişkisinin önceye dayalı bulunduğu, davacının akidi şirketin davalı ..."le birleşmesi sonrasında da davacının servis hizmetini fiilen devam ettirdiği, daha sonra davalının sebepsiz yere sözleşmeyi feshettiği hususu dosya kapsamıyla sabit olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, belirsiz süreli olan bu sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının talep edebileceği müspet zararın tutarı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, karar vermeye elverişli olmayan yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmayan raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Uyuşmazlığın çözülmesi için, öncelikle taraflar arasında belirsiz süreli ve sözlü olarak yapılan servis sözleşmesinin haksız feshi halinde kazanç kaybına ilişkin zararın hesabının hangi süre için yapılacağı ve hesaplama yönteminin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Anılan hususların tespitinin ise özel bilgiyi ve uzmanlığı gerektirmesi nedeniyle bu alanda görüşüne başvurulan kişinin davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak bilgi ve deneyim sahibi olması gerekmektedir. Oysa ki mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişiler arasında ilgili sektörden bir bilirkişi bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, aralarında sektörden bir uzmanın da yer alacağı yeni bir bilirkişi kurulundan davaya konu belirsiz süreli yetkili servis sözleşmesinin feshi halinde öncelikle davacının emsal bir iş bulup bulamayacağının tespit edilmesi, bulabileceğinin kabul edilmesi halinde hangi sürede bulabileceğinin belirlenerek, belirlenecek makul süre için kazanç kaybı zararının hesaplanması; bulamayacağının kabul edilmesi halinde ise bu durumda da ne kadarlık bir süre için (makul süre) söz konusu zararı isteyebileceğinin belirlenmesi, sonrasında ise belirlenen bu sürede özel servis olarak çalışması halinde elde edebileceği kazanç ile davalının yetkili servisi olarak çalışması halinde elde edebileceği kazancın tespit edilerek, davalının yetkili servisi olarak çalışması halinde kazancının daha fazla olacağının anlaşılması halinde özel servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktarın yetkili servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktardan mahsubunun yapılarak aradaki farkın davacının uğradığı kazanç kaybına ilişkin zarar olarak hüküm altına alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi incelemesine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
4- Dosya kapsamına göre de dava tarihi itibariyle.... ile birleşerek tüzel kişiliği sona ermiş olan ...."ye husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken, “...davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi” şeklinde hüküm kurulması dosyada iki davalı bulunduğundan tereddüte yol açaçak nitelikte olup doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden taraflar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle de hükmün davalı ... Grundıg A.Ş. yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.