Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22347
Karar No: 2017/2679
Karar Tarihi: 17.05.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/22347 Esas 2017/2679 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/22347 E.  ,  2017/2679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava, hukuki ehliyetsizlik ve aldatma (hile) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı maliki olduğu 1839 parsel sayılı taşınmazını 22.04.2009 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının satış bedelini ödemediğini, akit tarihinde ehliyetsiz olduğunu ve kandırıldığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının akit tarihinde ehliyetli olduğunu, taşınmazı bedeli karşığında temellük ettiğini, satış tarihi itibariyle hak düşürücü süre ve zamanaşımının geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, aldatma (hile) iddiasının sübut bulmadığı, hukuki ehliyetsizlik iddiasının ise ... Kurumu 4. İhtisas Kurulundan alınan davacının işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu yönündeki rapora bağlı olarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı ...’ün 22.04.2009 tarihli akitle maliki olduğu çekişme konusu 1839 parsel sayılı taşınmazı davalıya temlik ettiği, davacının temlik tarihinde ehliyetsiz olduğu ve iradesinin fesada uğratıldığı (hile) iddiasıyla eldeki davayı 20.05.2010 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 11.04.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin birarada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
    Böylesi bir durumda, kamu düzenini ilgilendirmesi bakımından öncelikle ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulması gerektiğinde kuşku yoktur. Mahkemece de bu husus gözetilerek 2659 sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri uyarınca ... Kurumu, 4. İhtisas Kurulundan alınan raporla, davada temliki işlemi yapan ve adına tescili istenilen babanın temlik tarihinde ehliyetli olduğu saptanarak ehliyetsizlik iddiası yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ne var ki; eldeki davada, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada ehliyetsizlik hukuksal nedeni yanısıra aldatma (hile) hukuksal nedenine de dayanıldığı halde mahkemece anılan hukuksal neden bakımından araştırma ve inceleme yapılmaksızın sonuca gidilmiş olmasında aynı isabetin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Bilindiği üzere;hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Hal böyle olunca; tarafların tüm delillerinin toplanması, tanıklarının hile iddiası yönünden dinlenmesi, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda araştırma, soruşturma ve incelemenin noksansız tamamlanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi