17. Hukuk Dairesi 2015/14592 E. , 2018/7575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 20.03.2010 tarihinde, müvekkilinin oğlu ... ... idaresindeki motosiklete, davalı sürücü idaresindeki aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, ..."in vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL destekten yoksun kalma ve 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, destekten yoksun kalma tazminatı talebini 116.532,82 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 116.532.82 TL maddi ve 40.000.00 TL manevi tazminatın 20/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2-Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, müteveffanın babaya destek olup olmayacağının değerlendirilmesinin mahkemeye bırakıldığı belirtilmek suretiyle hesaplama yapıldığı, mahkeme tarafından ise, sağ olan babanın payı gözetilmeksizin müteveffanın sadece anneye destek olacağı hal için hesaplanan tazminat miktarına hükmedildiği anlaşılmakla, babanın destek payının gözetilmemesi doğru değildir.
3-Dava karşı araç sürücüsüne karşı açılmış olup destek motosiklet sürücüsünün, dava konusu trafik kazasında % 25 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesine karşın, hesap bilirkişi raporunda bu kusur oranının dikkate alınmaması sonucu bulunan tazminatın hükme esas alınmasıda isabetli olmamıştır.
4-Hükme esas alınan hesap bilirkişi rapor içeriğinde, 18 yaşından itibaren çalışmanın dikkate alınacağının belirtilmesine karşın, 15 yaşından itibaren hesaplama yapılması nedeniyle raporun kendi içerisinde çelişki içerdiği anlaşılmakta, ayrıca desteğin 15 yaşından itibaren çalışmaya başlayacağı öngörüsü ile yapılan hesaplama da, çocukların 18 yaşından itibaren çalışmaya başlayarak, ailelerine destek olacakları şeklindeki Dairemizin yerleşik uygulamalarına aykırı olup, bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
Bu halde mahkemece açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre aktüerya alanında uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.