(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/30494 E. , 2020/7525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili ile fer"i müdahil vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak 18.09.2013 - 31.12.2014 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığını, 13.12.2014 tarihi itibariyle ay sonuna kadar ücretsiz izne çıkarıldığını, ancak bu sürenin bitiminde iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının şirkete ait temizlik işlerini üstlenen ... Tem. ve .... Hiz. Ltd. Şti.’nin çalışanı olduğunu, talep edilen alacaklardan davacıyı çalıştıran şirketin sorumlu olduğunu, davanın ... Tem. ve .... Hiz. Ltd. Şti.’ ne ihbarı ile davalı şirket yönünden husumet sebebiyle reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili ile fer’i müdahil vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İnsan Hakları ... Sözleşmesi"nin 6. maddesinde hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir.
Anayasanın 36. maddesinde teminat altına alınan iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı, hukukî dinlenilme hakkını da içermektedir.
Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. (HGK. 23.11.2011 Tarih, 2011/11-554 Esas, 2011/684 Karar sayılı kararı)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup; buna göre davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler (HMK 27/1). Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir (HMK 27/2).
Açıklanan ilke ve esaslara göre değerlendirme yapılacak olursa, fer’i müdahilin de davanın tarafları gibi, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak bu hak, fer’i müdahilin müdahale talebinin kabulünden sonraki yargılama süreci için geçerlidir. Bir diğer ifade ile burada hukuki dinlenilme hakkı, fer’i müdahilin önceki usuli işlemlerin tekrar edilmesi veya yargılama faaliyetinin başına dönülmesi şeklindeki taleplerini kapsamaz.
Somut uyuşmazlıkta kararı (davalı ile birlikte) temyiz eden fer’i müdahil, tanıklarının dinlenmediğini, delillerinin toplanmadığını, bilirkişi raporunun dahi tebliğ edilmediğini, böylece savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürmüştür. Dosya kapsamından, fer’i müdahil vekilinin 08.09.2015 tarihli dilekçesi ile ihbara cevap verdiği, fer’i müdahale talebinde bulunduğu ve aynı dilekçede delillerini bildirdiği, 21/12/2015 tarihli celsede ise alt işverenin fer’i müdahale talebinin kabulüne karar verildiği tespit edilmektedir. Fer’i müdahilin kendi hakları ile bağlantılı olarak savunma hakkının, bu tarihten sonraki dönem için mevcut olduğu kabul edilmeli, bu tarih dikkate alınarak hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasında değerlendirme yapılmalıdır. Somut olayda, fer’i müdahilin müdahillik talebi ikinci ön inceleme duruşmasında kabul edilmiştir. Aynı duruşmada tarafların bildirdiği tanıkların dinlenmesine karar verilmesine rağmen, fer’i müdahil tarafından 08.09.2015 tarihli dilekçede isim ve adresleri bildirilen tanıkların dinlenmeleri ile ilgili herhangi bir karar verilmemiş olması hatalıdır. Ayrıca, fer’i müdahilin davaya katıldığı tarihten sonraki işlemlerden haberdar edilmemesi ve bilirkişi raporunun fer’i müdahile tebliğ edilmemesi bir diğer hatalı yön olup, karar bu yönüyle de yerinde değildir. Bu itibarla fer’i müdahil tarafından bildirilen deliller toplanmalı, tanıklar dinlenmeli, oluşacak sonuca göre dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilerek davacının talepleri ile ilgili karar verilmelidir.
Kabule göre de, borcu sona erdiren ödeme belgeleri her aşamada dikkate alınır. Somut uyuşmazlıkta, fer’i müdahil alt işveren tarafından sunulan asgari geçim indirimi ödemelerine ilişkin belgeler dikkate alınmadan hüküm kurulduğu anlaşılmakta olup, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazlarının da kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.