1. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/22307 Karar No: 2017/2676 Karar Tarihi: 17.05.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/22307 Esas 2017/2676 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2014/22307 E. , 2017/2676 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen davada davacılar, ..."in 30.08.2008 tarihinde davalı ..."nin eşi, diğer davalı ...in kızı olan ..."yi öldürmesi üzerine taraflar arasında imzalanan tarihsiz sözleşme ile mağduriyetlerinin giderilmesi ve maddi-manevi tazminat taleplerinin olmaması için iki adet taşınmazın maktulün yakınlarına devredilerek aileler arasında barışın sağlanması konusunda anlaşma sağlandığını, ancak asıl ve birleşen dosya davalılarının ve ailerinin sözleşmeye uygun davranmadıklarını, husumeti devam ettirdiklerini, 15.09.2008 tarihinde dava konusu 37 sayılı parselin ¾ payının asıl dosya davacısı tarafından davalıya, dava konusu 46 parselin ise birleşen dosya davacısı tarafından birleşen dosya davalısına satış suretiyle yapılan temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ile adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir. Asıl ve birleştirilen davada davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin verilen karar asıl davanın davalısı tarafından temyiz edilmiş, Dairece "...Dava konusu taşınmazların adam öldürme nedeniyle ilerde tazminat davasına muhatap olmamak ve aileler arasında barışın tesisi amacıyla devredildiği düzenlenen sözleşme ile sabittir. Kaldı ki bu husus mahkemenin de kabulündedir. Hemen belirtmek gerekir ki satışa konu malın devrinin belirli bir bedel karşılığı olacağı kuşkusuz olmakla birlikte bedelin mutlaka para olması şart değildir. Somut olayda dava konusu taşınmazlar tazminat davasına muhatap olmamak ve aileler arasında barışın tesisi amacıyla devredildiğine ve sözleşme yapıldıktan sonra davalı tarafın herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığı ve aileler arasında da bir problemin yaşanmadığı sabit olduğuna göre söz konusu satış işleminin muvazaalı olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca asıl davadaki davalının tazminat talebi olmaksızın şikayetçi olması veya sadece katılan olarak ceza davasında yer alması sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilemeyeceği gibi tapunun iptali için de bir neden teşkil etmez. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiştir Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ..."ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.