Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14594 Esas 2018/7571 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14594
Karar No: 2018/7571
Karar Tarihi: 10.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14594 Esas 2018/7571 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14594 E.  ,  2018/7571 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 11.01.2013 tarihinde, davalı ..."in sürücüsü bulunduğu aracın, yaya geçidinden geçmekte olan davacıların babası ..."e çarpması sonucu meydana gelen kazada murisin vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 1.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi, diğer davalılar için ayrı ayrı 10.000,00"er TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 25.05.2015 tarihli dilekçe ile davacı ... yönünden 55.284,88 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 55.284.88 TL maddi tazminatın davalı ..."ten vefat tarihi olan 24.02.2013, davalı ... şirketinden vefat tarihi olan 24.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davalı ... için 20.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL. ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın vefat tarihi olan 24.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline, davacı ... Uzer"ın manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
    Anayasa’nın 141.maddesinde mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı HMK.nın 297.(1086 sayılı HUMK.nun 388.) maddesinde de düzenlenmiştir. Bu maddede hakimin uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangisine değer verdiğini, kanıtlardan hangisine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Zira böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğu kabul edilebilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın tarafları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
    Yerel mahkeme karar gerekçesinin dava konusu trafik kazası ile ilgili olmadığı, tamamen farklı bir kaza ve cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla denetime imkan bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen hükümlere uymayan, gerekçesi denetime imkan vermeyen mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Bozma kapsam ve nedenine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 10/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.