Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8670 Esas 2016/3461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8670
Karar No: 2016/3461
Karar Tarihi: 30.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8670 Esas 2016/3461 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/8670 E.  ,  2016/3461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 tarih ve 2014/415-2014/360 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı limited şirkette çoğunluk hisse sahibi olduğunu, diğer ortak ve şirket müdürü olanın davalının yönetim ve temsil yetkisini kötüye kullandığını ileri sürerek, bu yetkinin kaldırılmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ispat yükü kendisinde olan davacının davalının yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması için haklı nedenin oluştuğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, şirket müdürü olan davalının şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
    6102 sayılı TTK"nın 630. maddesi yollaması ile 219. maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklardan birinin talebi üzerine mahkeme kararı ile şirket müdürünün idare hak ve vazifesi sınırlanabilir ya da kaldırılabilir.
    Somut olayda mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporu doğrultusunda, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı tarafından şirketin banka hesaplarından çekilen paraların şirkete aktarılmadığı, şirketin kamu idarelerine ve şahıslara olan borçlarının ödenmediği, ödenmeyen bu borçların tahsili amacıyla şirketin birçok icra takibine maruz kaldığı, davalının şirketteki hissesinin şahsi borcu sebebiyle haczedildiği yönündeki davacı iddiaları değerlendirilmemiş, bu iddiaların ispatına yönelik davacı tarafça sunulan deliller toplanmamış, icra dosyaları değerlendirilmemiş, ayrıca şirketin sadece 2012 yılına ait ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması ile yetinilmiştir. Bu itibarla, tüm deliller toplandıktan sonra davalının kötü yönetimi iddiası ve bu çerçevede haklı sebep şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda gerekirse uzman bir heyetten bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.