11. Ceza Dairesi 2017/14729 E. , 2017/8748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, dosya arasında mevcut ... Genel Müdürlüğü‘ne ait 08.04.2009, 28.04.2009, 12.05.2009 ve 21.05.2009 tarihli tutanaklarda “fenerli vanaya kilit takıldığından“ bahsedilip, herhangi bir mühürleme işleminden söz edilmediği, katılan kurumun şikayet dilekçesinde belirttiği 11.02.2009 tarihli ilk mühürleme işlemine ilişkin tutanağın dosya içerisinde mevcut bulunmadığı, sanığın 30.04.2015 tarihli savunmasında işyerini ...isimli kişinin işlettiğini, ...‘ın ise resmiyette yönetici olarak göründüğünü, kendisinin ...‘ın yanında çalıştığını, suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, ...‘ın da sanık ... ile ...ın su sayacının bulunduğu adresteki büroyu birlikte kullandıklarını bildirdiği, aynı suçtan ... hakkında açılan ve beraat kararı ile sonuçlanan dava kapsamında, tanık ...‘un ...‘ı mühürleri pense ile keserken bizzat gördüğünü söylediği, Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü‘nün cevabi yazısında sayacın bulunduğu işyerinin S.S. Bin Yapı Konut Yapı Kooperatifi olduğu, suç tarihlerinde kooperatif başkanının ... olduğu, sanığın ise denetim kurulunda yer aldığının belirtildiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ve suçun yasal unsurlarının belirlenmesi bakımından, 11.02.2009 tarihli mühürleme tutanağının aslı ya da onaylı bir suretinin dosya arasına getirtilmesi ile mühürleme tutanağını düzenleyen görevlilerin tanık olarak ifadelerine başvurularak fiilen mühürleme işlemi yapılıp yapılmadığı hususlarında beyanlarının alınması, sanık ve ...‘ın ifadelerinde ismi geçen...ın da olayla ilgili tanık sıfatıyla bilgisine başvurulması, elde edilen tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Konya Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 02.03.2012 tarih ve 2012/3441 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 08.04.2009, 28.04.2009 ve 21.05.2009 tarihli tutanaklara istinaden birden çok kez mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, mahkemece TCK‘nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
b)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK‘nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının; kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, mühür bozma suçlarında somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; hakkında TCK"nın 51. maddesi uyarınca “bir daha suç işlemeyeceğine yönelik kanaat oluştuğundan bahisle” hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilen sanığın, daha lehe sonuçlar içeren 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin anılan maddede gösterilen objektif ve sübjektif şartlar irdelenerek hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine “kurum zararı giderilmediğinden“ bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.