1. Hukuk Dairesi 2014/22145 E. , 2017/2667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve duruşma istemli davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, davalı vekilinin duruşma isteminin değerden reddine karar verilerek, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, 277 ada 1 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinde ünvanının ... Fabrikası A.Ş. olarak yazıldığını,... Fabrikasına ait olan taşınmazın Özelleştirme Yüksek Kurulunun 18/01/2008 tarih, 2008/6 sayılı kararı ile taşınmaz üzerinde bulunan kendisine ait ... ... Fabrikasının, ... Belediyesine devrine karar verildiğini, devir işlemleri sırasında ... ... Fabrikası A.Ş.’nin söz konusu taşınmazın kendi adlarına kayıtlı olduğunu belirterek devre muvafakatlarının bulunmadığını, söz konusu taşınmazın 1946 yılında şirketlerinin sabit kıymetlerine girdiğini, bu tarihte şirketlerine bağlı ... ve ... ... Fabrikaları haricinde başka bir ... fabrikasının bulunmadığını, ... ... Fabrikasının 1954 yılında kurulduğunu, davalı dışında mülkiyet iddia edenin olmadığını ileri sürerek adının tapuya tescilini istemiştir.
Davalı, Kadastro Kanununun 12. Maddesinde aranan 10 yıllık zamanaşımı nedeniyle tespit öncesi nedenlere dayanılarak dava açılamayacağını, bu nedenle davanın esasına girilmeden reddine karar verilmesini, kadastro tutanaklarının davacının isminin hiçbir şekilde geçmediğini, tutanaklarda kendi adının zikredildiğini, taşınmazın kadastro sonrasındaki tüm vergilerinin tarafınca ödendiğini, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden önce 6 parça iken, 277 ada 1 parsel olarak tescil edildiğini, taşınmazlardan ikisinin bizzat şirketçe satın alındığını, ... Belediyesine ihbar edilmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan, cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın malikinin ... Fabrikası A.Ş. değil, davacı ... Fabrikaları A.Ş. olduğu, tapu kaydındaki malik hanesinde yazılı bulunan ... Fabrikası A.Ş.’den kastın, Türkiye ... Fabrikaları A.Ş. olduğu, bu itibarla davacı yanın kendi adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil talebinde hukuki bir yarar bulunmadığı gerekçesiyle, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 277 ada 1 parsel sayılı lojman ve tesisleri ve havi kargir bina vasıflı taşınmazın 21.06.1966 tarihinde ... Fabrikası A.Ş adına tesis kadastrosuna göre tescil edildiği, 24.03.1966 tarihli kadastro tutanağına göre 17.09.1945 tarih 15 nolu tapu kaydı, 20.06.1945 tarih 28,29,30 tarihli tapu kayıtları, 23.05.1963 tarih 170 cilt 30 sahife 23 sıra nolu tapu kaydı, 21.5.1963 tarih 170 cilt 28 sahife 16 sıra nolu tapu kaydı olmak üzere, 6 parça taşınmazın 277 ada 1 ve 2 parsel olarak tespit gördüğü, kayıtların ... ... Fabrikası A.Ş.’ye ait olduğundan bahisle tek parsel halinde tevhit edilmesinin talep edildiği, tek parselde birleştirme mümkün görülmediğinden komisyon incelemesine gidilmiş, komisyonca fiili kullanım tarzına göre taşınmazların 1 parselde birleştirilmesine, 2 parselin iptaline karar verildiği, tespitin itiraz edilmeksizin 21.06.1966 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/04/2011 tarih, 2011/85 Esas, 2011/174 Karar sayılı dosyasında, davacının Türkiye ... Fabrikaları A.Ş., davalının ... Tapu Sicil Müdürlüğü, asli müdahilin ... ... Fabrikası A.Ş. olduğu, davanın tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin olup davanın kabulüne ilişkin kararın, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 30.09.2010 tarih ve 2010/8017 Esas, 2010/9506 Karar sayılı ilamı mülkiyet nakline sebebiyet verir şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 14.06.2012 tarih 2012/5407 Esas ve 2012/8457 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı tarafından tapu kayıt düzeltim davası ile elde edilemeyen netice, mülkiyet hakkına dayalı, çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkin olarak açılan tapu iptali ve tescil talepli eldeki davada ileri sürülmüştür. Öyle ise, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu açıktır.
Hal böyle olunca; işin esasına girilerek, dava konusu 277 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dayanak 23.05.1963 tarih cilt 170 sahife 30 sıra 23 ve 21.05.1963 tarih cilt 170, sahife 28, sıra 16 numaralı kayıtların davalı tarafından 1963 yılında satın alındığının ileri sürülmesine göre, bahse konu kayıtların ve varsa satış akit tablosunun mercinden temini ile mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak, bilirkişilerden uygulamayı gösterir, denetime elverişli, kadastro tespiti sırasında bir parsel halinde tespit gören 6 ayrı tapu kaydının mahaline uygulanarak tek bir krokide gösterir şekilde rapor alınması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.